Sosyal (toplumsal-toplumcu) demokrasi (yurttaş-halk yönetimi) son tahlilde, imtiyazları, fırsatları, kültür ve eğitimi, istihdamı, sağlık hizmetlerini, sosyal güvenliği, zenginlikleri ve mutluluğu en geniş kitlelere yaymanın ve ulaştırmanın iddiasıdır; sürekli bir adalet arayışıdır. Sosyal (toplumsal) adaletin sağlanması, öncelikle sosyal (toplumsal) demokrasinin işidir.

Bu bağlamda, istihdam, eğitim ve sağlık hizmetlerinde fırsat eşitliğini, herkese sosyal güvenliği, gelir dağılımında adaleti, sahipsizlere sahip çıkılmasını hedef alan, etkin, verimli, duyarlı bir sosyal devlet yapısı gerçekleştirilecektir.

• Çevre
• Turizm

Cumhuriyet Halk Partisi, temiz, sağlıklı ve yeşil çevrede yaşamayı bireylerin temel hakkı olarak kabul eder. Üretim, büyüme, sanayileşme, kentleşme uğraş ve politikaları, “ne pahasına olursa olsun” anlayışı ile değil, çevreyi ve doğayı kirletip tahrip etmeden yürütülmelidir. Kalkınma ve sanayileşme çabaları, kültür ve doğa mirası korunarak, çevreyle uyum içinde gerçekleşmelidir. Sanayileşme ve enerji tüketimi ile çevre koruma politikaları birbirinin engeli değil, beraber geliştirilmeleri gereken hedeflerdir. CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin çevre korunması konusunda imzaladığı uluslararası belgelere kararlılıkla uyulmasında ve bu tür belgelerin geliştirilmesinde öncülük görevi almayı görev bilir.

Ülkemizde hızla artmakta olan toprak erozyonunu önlemek, yeşil örtünün ve canlı yaşamın birlikte oluşturduğu ekolojik dengenin bize sunduğu doğal zenginliklerin bilinçsizce kullanılıp geri dönüşsüz yitimine izin vermemek zorundayız. CHP, erozyon tehlikesine karşı bir "Ulusal Plan"ı kararlı bir şekilde uygulamaya koyacaktır. Türkiye'nin çevresel envanteri çıkarılacak; korumacı çevre politikalarına etkinlik kazandırılacaktır.

Tüketici toplumu ile çevre korumacılığı arasında dengeli bir ilişki kurmak için çaba harcanacak, çevre dostu ürünlerin halk tarafından kolaylıkla tanınabilmesi için amblem uygulamasına geçilecektir.

CHP, nesli tükenmekte olan hayvan ve bitki türlerinin korunması için gerekli etkin önlemleri alacak; "Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi" ilkelerinin ülkemizde de yaşama geçirilmesini sağlayacaktır.
 

Türkiye’nin zengin turizm potansiyeli kalıcı olarak harekete geçirilecektir. Bu çerçevede turizm, öncelikli sektör olarak alınıp ülke turizm potansiyelinin en ileri düzeyde gelişmesi hedeflenecektir. Bu amaçla; on yıllık dönem için bir Turizm Sektör Master Planı hazırlanacak ve kararlılıkla uygulamaya konulacaktır.

Turizmin yasal altyapısındaki eksikliklerin tamamlanması çerçevesinde, Turizm Hizmet Bölge ve Meslek Birlikleri Kanun Tasarısı ile 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Birliği Kanunu'nda yapılması gereken değişiklikler en kısa sürede yasalaştırılacaktır.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu dahil olmak üzere, ülkemizin uygun yörelerinde, altyapısı hazır, sorunlardan arındırılmış, çevre ve doğal değerleri dikkate alan bir anlayışla, yeni ve modern turizm çekim alanları belirlenecektir. Turizm faaliyetlerinin, din, kültür, sağlık, dağ ve doğa turizmi dahil çeşitlendirilmesini özendirici çalışmalara etkinlik kazandırılacaktır. Ulusal havayolu taşımacılığının turizm sektörümüz ile bağlarının güçlendirilmesi için duyarlı olunacak ve turizm bölgelerinin altyapı ve karayolu/ demiryolu bağlantısı sorunlarının kısa sürede çözümlenmesi hedeflenecektir.