2011'de iktidarız

Bir Baştan Bir Başa Anadolu

Home ] Çamkerten ] Bağımsızlık ] Manifesto ] Atatürk ] Resimler ] Başkan ] Aksaray ] İletişim ] İçerik ] Ara ]

 

 

 

 

 

2011'de iktidarız  

   
   
       
   
   

Partisinin Muğla mitinginde konuşan CHP lideri Deniz Baykal, ilk kez iktidar hedefi koyarken, 2011'de yapılacak genel seçimlerde iktidara geleceklerini ve şu andaki yönetimden hesap soracaklarını açıkladı. İşte Baykal'ın açıklamalarından satırbaşları:

 

 

 2011'de iktidarız

Akp Fabrika Kapatan İktidar Olarak Hatirlanacak

Türkiye'nin Ekonomisini Unuttular

Örgütlü Yolsuzluk

Hesap Soracağiz

Abbas Yolcu

Ben Eskortla Dolaşmam

Başbakan Gelsin Pazara Çikalim

 

 

 

Akp Fabrika Kapatan İktidar Olarak Hatirlanacak

 

- Türkiye hani kalkınmıştı, en ileri ülke haline geliyorduk? Ne oldu. Şimdi birbiri ardına kaygı verici haberler geliyor. Fabrika açma çağı bitti, bu iktidarda Türkiye fabrika kapatan iktidar olarak hatırlanacaktır.

 

- Türkiye 350 büyük fabrikanın yarısı kapandı diğer yarısı ise kapasiteyi düşürdü. Sanayide 10 tezgâhın 4’ü kapandı. Orada çalışanlar işsiz, işadamı borçlu.

 

- Bunun altında ne yatıyor. Türkiye büyük para harcadı. Gelmiş geçmiş en çok parayı kullanan iktidar. Nasıl topladılar bu parayı. Halktan aldılar parayı. İki kaynak kullandılar bir büyük borç yaptılar, iki var olan tesisleri sattılar. Onların parasını aldılar ve kullanıyor.

 

- İki soru var. Çünkü bu borcu ödeyecek olan millet. Milletin parasını hangi ölçüde aldılar ve nasıl kullandılar?

 

- 89 yıllık Cumhuriyet döneminde yani 1923–2002 borcun toplamı 220 milyar dolar.  Bu hükümetin sadece 7 yılda aldığı borç 500 milyar borç. Arada 280 milyar var.

 

- Bu kadar büyük kaynak kullanmış, yetmemiş Cumhuriyet döneminde yapılan ne kadar eser varsa satılmış.

 

- TOKİ karşılar mı bunu sadece onunla açıklanabilir mi?

 

- Fabrikaları sattın bari Allah razı olsun de. Şükranla adını anı ver. Tam tersine ne yaptılar bunlar diyerek Cumhuriyet dönemine hakaret ediyor. Sonra onları satarak gününü gün ediyor.

 

Türkiye'nin Ekonomisini Unuttular

 

- Türkiye o paraları üretime yönelmedi. İthalata alıştı. Borçlar arttı. Şimdi düşünüyorlar nasıl ödeyeceğiz diye. Ekonomi üzerindeki kontrolü kaybettiler. Şimdi krediydi, faizdi, repoydu diyerek, Türkiye’nin ekonomisini unuttular.

 

- İktidara bir süredir uyarıda bulunuyorum. Tedbir alın diye.

 

- Merkez Bankası verilerine göre kredi ve kart borçlusu olarak borcunu ödeyemeyen sayısı 2007’de 207 bin, 2008’de 600’i aştı. 2009’da ise 1,5 milyonun üzerine çıkacak.

 

- Reçete söyle uygulayamazsam siyasi hayatımı bitiririm dedi. Biliyorum dedim 7 madde söyledim. Bunun üzerine ağzını bozdu. Git kırk fırın ekmek ye falan dedi. Merak etmeyin ağzının payını verdim. Bugün gazetelerde var. Onları çalışmaya başlamışlar.

 

Örgütlü Yolsuzluk

 

- Şimdi örgütlü yolsuzluk var. Dernekli yolsuzluk var. Almanya’da gurbetçilerden camilerde para topluyorlar. Türkiye’ye kuryelerle yolluyorlar. Şirketler kuruyorlar, bir de onunla televizyon kuruyorlar o da Tayyip beyi destekliyor.

 

- Fitreyle zekâtla yapıyorlar bunları gurbetçilerin helal parasıyla yapıyorlar. Şimdi bu ortaya çıktı. Ne yaptı iktidar. Bunlar devlete yardım eden bir kuruluştur diyor. Mehmetçik için kurulan derneklere verilmemiş vergi kolaylığını bu sahtekârlara veriyor. Kim yapıyor bunu iktidar yapıyor. Başbakan’a soruyoruz bunu tanıyor musun diye tanımıyorum diyemiyor. Nasıl desin oğulları bacanak.

 

- Almanya yargıladı ve cezalandırdı. Siz de harekete geçin diyoruz. Almanya’daki dosyayı bekliyoruz diyorlar. Neyi bekliyorsun bunu yapanlar Türkiye vatandaşı, RTÜK’ün başında.

 

- Onlar getirmeyince bir arkadaş gitti getirdi. Ben de gösterdim Dosya diyordun al sana dosya. Sonra da çıktı dedi ki: Kırtasiyelerde öyle kırmızı kaplı dosya çok. Evet çok ama hakkında sahtekarlıktan fezleke hazırlanan başka bir başbakan dünyada yok.

 

Hesap Soracağiz

 

Ama biz bir sonraki seçimlerde iktidara geldiğimizde bunların hepsinin hesabını soracağız. Önce milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırarak bunu yapacağız.

 

Kimse bu iktidara güvenmesin, herkes kanunlara güvensin.

 

- Tunceli hedefini neden koydu diye düşünüyorum. Herhalde İstanbul'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir fırtına gibi estiğini gördü, Kamer Genç'e de haddini bildirmek istedi.

 

- Başbakan diyor ki 400-500 buzdolabu dağıtarak seçim adaleti bozulur mu? Peki kaç adet buzdolabı dağıtarak seçim adaleti dağıtılır

 

- Paraysa para, kömürse kömür diyerek seçim alacağım diyordu. Şimdi bunun olmayacağını anladı. Son zamanlarda diyor ki benim başkanımı seçmezseniz hizmet gelmez. Sen kimi seçmek istiyorsan orada seçimi kaldıralım sen kimi koymak istiyorsan onu koy.

 

- Önce bakanları başladı, şimdi kendisi başladı

 

Abbas Yolcu

 

- Bunlar 'Abbas'ın yolu tuttuğunu' gösteriyor. Buna eskiler çöküş işaretleri derlerdi. Çıkmaza girdin mi tehdit etmeye başlarsın

 

- Evvelsi gün Aydın'da işin yeni bir noktaya geldiğini gördük. Başbakan bir süre önce IMF ile ilişkiler konusunda 'IMF milletin ümüğünü sıkacak' diyordu. IMF milletin ümüğünü sıkmadan sen 13 yaşındaki çocukların ümüğünü sıkmaya başladın. Otobüse oyuncakları dolduruyor. Gittiği kentte dağıtıyor. Aydın'da 13 yaşında bir çocuk babası işini kaybetmiş, çocuk diyor ki otobüs geçerken 'allah bu seçimde senin cezanı verecek.' Bu duyuyor, otobüsü durduruyor. Otobüsün üzerine yaka paça çıkarıyorlar.  Başbakan elini çocuğun omzuna koyuyor, hırsla sıkıyor. Çocuğun boynunda tırnak izleri var. İş yargıya kadar gitti. Bu ne anlayıştır. Sen o çocuğa hak vereceksin, yardımcı olacaksın çocuğa. Çocuğun ümüğünü sıkmaya Başbakan olarak ne hakkın var? Utanç verici bir manzara.

 

- Bir süre önce Mersin'de 'çiftçinin hali, ne olacak'diye soran çiftçiye 'ulan ananı da al git' demişti o terbiyeli üslübuyla. Bu kez Başbakan Mersin'e gitmeden öiftçiyi yine aynısını sorar diye gözaltına aldılar.

 

- Seçim döneminde insanların karakteri, kimliği açık şekilde ortaya çıkıyor. Üzerinizde büyük bir sorumluluk, vebal var.

 

- Şimdi Başbakan otobüsünde çocuklara şirin gözükeyim diye oyuncak dağıtıyor, sonra şikayet eden bir çocuğun ümüğünü sıkıyor. Oyuncak dağıtacağına o çocukların babalarına iş versin iş. Yapılacak olan bu.

 

- Başbakan bana da meydana gel diyor. İşte geldim Muğla’ya. Burası meydan değil mi?

 

Ben Eskortla Dolaşmam

 

- Bana diyor ki ‘sana eskort verelim. Onunla dolaş.’ Ben eskortla dolaşmam. Benim hiçbir zaman eskort talebim olmadı. Ben hayatın içindeyim. Sabahleyin alışverişimi yanımda bile olmadan kendim yaaprım. Benim de ailemin de himayeye ihtiyacı yok. Eskorttu, koruma ordusuydu, panzerdi, bizim işimiz değil

 

Başbakan Gelsin Pazara Çikalim

 

-  Gelsin Başbakan bir gün yanımıza hiçbir şey almadan iki normal insan gibi çıkalım, pazara gidelim, filemizi doldurup alışveriş yapıp evimize dönelim. Benim her zaman yaptığım işi o da yapıversin benimle bir gün.

 

-  Benim eskorta ihtiyacım yok, eskortunu sen kendin kullan. Şu mitingte jandarma ya da polis kuşatması mı var.

 

 

Deniz Baykal bugün Muğla’da yaptığı konuşmada şaşırtıcı bir çıkış yaptı ve 2011’de iktidara geleceklerini söyledi. Baykal böylece üstü kapalı olarak ilk kez iktidar hedefini açıklamış oldu. Baykal bu çıkışı ile hem Erdoğan’ın restini gördü hem de CHP’lilerin yıllardır kendisine yönelttiği eleştiriye arkasını dönmekten vazgeçtiğini ortaya koydu.

 

   
 
 

 

             

 

 

Türkiye, Türkiye Gerçekleri, Avrupa Gerçekleri, ABD Gerçekleri, Kafkasya Gerçekleri, Ortadoğu Gerçekleri

 

 

Home ] Çamkerten ] Bağımsızlık ] Manifesto ] Atatürk ] Resimler ] Başkan ] Aksaray ] İletişim ] İçerik ] Ara ]

 

İbrahim Çamkerten: Aksaray Belediye Başkan Adayı, CHP, Cumhuriyet Halk Partisi; Camkerten Anadolu'nun Kalbi Aksaray'ın Belediye Başkan Adayı;2009’da Yönetimi, Ekonomiyi, Siyaseti, Turizmi, Kültürü, Dış İlişkileri, Diplomasiyi, Bilimi, Teknolojiyi, Türkiye'yi, Dünya'yı, Yabancı Dilleri Bilen; Basiretli, Şehircilik Uzmanı, Yurtsever ve Toplumcu Bir Belediye Başkanınız Olacak!