Toprağımızda gözleri
var!
BİR kısım insanların "Ermenilerden özür dileme kampanyası" henüz başlangıçtır.
Daha sonra "Özür dilemek yetmez" denilecek ve soytarılığın devamı şöyle gelecek:
"Ermeni soykırımını tanıyalım!"
"Ermenistan sınırını açalım!"
"Ermenilere tazminat ödeyelim!"
"Doğu Anadolu’yu Ermenistan’a verelim!"
Bütün bunlardan sonra da Batılı ülkelerden "Lozan Antlaşması’nı değiştirin. Sevr
Anlaşması’nı geri getirin!" talebi gelecek.
10 Ağustos 1920’de Paris’in Sevr banliyösünde imzalanan anlaşmaya göre Doğu
Anadolu Ermenilere bırakılıyor, Güneydoğu Anadolu ise Kürdistan oluyordu.
Atatürk bu rezil anlaşmayı reddedip kıran kırana bir Kurtuluş Savaşı ile düşmanı
yurdumuzdan atmıştı.
Şimdi Sevr’i hortlatmak istiyorlar. Özür kampanyasının ardında yatan tuzak budur!
* * *
93 yıl önceki sözde soykırımdan bahsederek sürdürdükleri kan davasıyla bütün
dünyayı aleyhimize kışkırtan Ermenileri destekleyen içimizdeki sözde aydınlar,
Ermenilerin 20 yıl önce Dağlık Karabağ’da yaptıkları katliamlardan hiç söz
etmiyorlar. Orada öldürülen Azeriler insan değil miydi?
Bakınız Dağlık Karabağ’da neler olmuştu?
1988: Ermenilerin kanlı saldırıları üzerine Azeri Türkleri Karabağ’ı terk etmeye
başladı.
1990: Rus birlikleri Azerbaycan’daki Ermenileri korumak bahanesiyle Başkent
Bakü’ye girerek 143 Azeri’yi gaddarca öldürdü.
Şubat 1992: Ermeni kuvvetleri, Karabağ’da bulunan Hocalı’da 1300 Azeri’yi
vahşice katletti, binlerce Azeri yaralandı.
Mayıs 1992: Ermeniler Nahcivan’a saldırdı. Yine ölüm, yine katliam!
Mayıs 1994: Rusya’nın arabuluculuğu ile Azerbaycan ve Ermenistan ateşkes ilan
etti.
2005: Ermenistan işgal ettiği bölgelerden çekilmeyi reddetti. İşgal devam ediyor.
* * *
Azerbaycan-Ermenistan savaşı sonrası, Ermenistan’ın işgal ettiği Dağlık
Karabağ’dan 40 bin, işgal edilen diğer 7 vilayetten 700 bin kişi yaşadıkları
yerleri terk etmek zorunda kaldı.
Azerbaycan topraklarının beşte biri halen Ermeni işgali altında bulunuyor.
Bu nedenle Türkiye, Ermenistan’la olan sınır kapılarını ve hava sahasını kapattı.
Ermenilerin Türk topraklarında da gözü var. Türkiye ile Ermenistan arasındaki
sınırı belirleyen 1920 Gümrü ve 1921 Kars Antlaşmaları’nın yürürlükte olmadığını
iddia edip, Doğu Anadolu topraklarının kendilerine ait olduğu propagandasını
yapıyorlar.
Nitekim, Ermenistan Parlamentosu’nun kabul ettiği Bağımsızlık Bildirgesi’nin
11’inci maddesinde, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi için "Batı Ermenistan"
ifadesi geçiyor.
Ayrıca, Ermenistan Anayasası’nın 13’üncü maddesinin 2’nci paragrafında tarif
edilen Ermenistan armasında Türkiye’nin bir parçası olan "Ağrı Dağı"na yer
verildi. Ermeniler için Ağrı "Ararat" adını verdikleri kutsal bir dağ!
* * *
1915 yılında meydana gelen ve yalnız Ermenilere değil, bölgedeki bütün halklara
derin acılar çektiren olayları Ermenistan "Soykırım" adı altında Türkiye’ye
karşı düşman cepheler yaratmak amacıyla kullanıyor.
Durum böyle iken, Türkiye’den "iyi niyet" istekleri haklı mıdır?
Dostluk, sevgi ve iyi komşuluk ilişkileri karşılıklı olur.
Ermenistan önce bağnaz, kindar ve hukuka aykırı tutumunu değiştirmelidir.
Bizdeki Ermeni sevdalıları da biraz tarih okuyup gerçekleri öğrenmelidir!
Rahmi Turan
|