Terörist Kim?
Televizyonu açtım.
Haberler…
Ekrandaki ses, kamuoyunda “Ergenekon” diye bilinen “örgütün”(!) adının,
bu dava ile ilgili soruşturmada “Ergenekon Terör Örgütü” (ETÖ) olarak
geçtiğini söylüyor. Haber ne derece doğru bilmiyorum. Resmi evraklarda
gerçekten “ETÖ” ifadesi yer alıyor mu ya da gözaltına alınanlar
sorgulanırken “ETÖ üyesi” olmakla mı suçlanıyor, bunları da bilmiyorum.
Ama “ETÖ” adına malum medya balıklama atladı! Zaten gazete ve televizyon
ismi verilen bu paçavraların işlevi de bu: Beyin yıkamak…
Spiker “Ergenekon Terör Örgütü”nden bahsederken, ekrandan son
operasyonda gözaltına alınanların görüntüleri akıyor:
E. Org. Tuncer Kılınç… E. Org. Kemal Yavuz… Tümgeneral Erdal Şener… E.
Albay Vural Vural… E. Kur. Albay İlyas Çınar… Albay Cihandar Hasanoğlu…
Binbaşı Eray Çolakoğlu…
Bunlar “teröristlerin” (!) asker olanları… Üstelik birkaç tanesi de
aylardan beri tutuklu… E. Org. Hurşit Tolon, E. Org. Şener Eruygur, E.
Tuğgeneral Veli Küçük de “terörist“!
Bir de “teröristlerin” (!) sivil olanları var. Hemen birkaç isim sayalım:
İlhan Selçuk… Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, Yalçın Küçük, Kemal
Gürüz, Emin Gürses, Sevgi Erenol, Kemal Kerinçsiz, Ergun Poyraz, Tuncay
Özkan, Engin Aydın, Serhan Bolluk, Ferit İlsever, Nusret Senem, Sinan
Aygün, Erol Mütercimler, Mustafa Balbay, Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çaban,
Bedrettin Dalan, Kerimcan Kamal, Merdan Yanardağ…
Liste böyle uzayıp gidiyor. Tarihin en “entelektüel terör örgütü” ile
karşı karşıyayız! Öyle bir örgüt ki bu, “yok” yok: gazeteci, öğretim
üyesi, rektör, YÖK Başkanı, yazar, televizyoncu, emekli asker, belediye
başkanı, üniversite mütevelli heyeti başkanı, avukat, siyasetçi, hukukçu,
işadamı, emniyet müdürü, general, albay, binbaşı… Say sayabildiğin kadar…
Kısacası, ne ararsan var!
Ve bütün bu kişiler “te-rö-rist!”
Ne var ki ETÖ’nün bir de dezavantajı var: “örgütün” yaş ortalaması biraz
yüksek!
Örneğin İlhan Selçuk, gözaltına alınıp tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldıktan sonra, kalp ameliyatı geçiriyor. Yaşı 85! Tam
“terörist” olunacak yaş!
ETÖ üyesi olmakla suçlananların büyük bir çoğunluğu emekli! Belki de
çoğunun yüksek tansiyon, şeker vb. türden hastalıkları var! Herhalde
emeklilik günlerini kahvede pişpirik oynayarak geçirmek
istemediklerinden olsa gerek, bir “terör örgütü” kurup darbe planları
yapıyorlar!
Bugüne kadar yapılan 10 operasyonda gözaltına alınan, tutuklu ya da
tutuksuz olarak yargılanmakta olan ya da hâlâ yargılanmayı bekleyen
“teröristler” bunlar işte… Bu ülkenin aydınları, yurtseverleri,
ulusalcıları…
Peki, “Ergenekon Terör Örgütü”nün hepsi bu kadar mı?
Olur mu, canım! Daha gözaltına alınacak, tutuklanacak, aylarca herhangi
bir suçlama yapılmadan özgürlüğünden mahrum kılınacak çok yurtsever var
bu ülkede!
Örneğin, Taraf isimli borazanda Ergenekon davası hakkında bilgi veren
“gazeteci” Mahmut Övür şunları söylüyor:
“On birinci Ergenekon operasyonu yakında siyasilere medyaya yapılacak.
Darbeci damar medyada da tasfiye olacak. Yeni dalga önemli siyasi
isimleri kapsayacak. Emekli askerlere bir Ergenekon operasyonu daha
gerçekleştirilecek. Bu operasyonun geçmişte Genelkurmay Başkanlığı
yapmış bir ismi de içine alacağı söyleniyor. MİT, Ergenekoncu olanlar ve
olmayanlar diye ikiye ayrıldı. MİT’te hâlâ çok sert bir Ergenekoncu
kanat var.” (Taraf, 12.1.2009)
Mahmut Övür, herhalde “müneccim kulağı”yemiş ki, 11. operasyonla neler
yapılacağını, kimin gözaltına alınacağını neredeyse isim isim sayıyor!
Övür, bir “11. Operasyon” yapılacağını nereden biliyor?
Ne “hukuk” ama! Gazete sayfalarından hedef göster, Savcı gereğini yapsın!
Ya da önce tetikçi “gazetecilere” bilgi sızdır, o da kamuoyunu yaratsın
ki, bilmem kaçıncı dalga rahat yapılabilsin!
Bu mu “bağımsız yargı“? Bu mu “hukuk“?
Kimdir medyadaki “darbeci damar“? Şu yapılan hukuksuzlukları dile
getirenler mi? Aylardır ne ile suçlandığı resmen açıklanmadan tutuklu
olanların durumuna dikkat çekenler mi? Örneğin Emin Çölaşan… Tam “ETÖ
üyesi” olacak adam! 11. dalga ile icabına bakılsın!
Siyasiler konusunda bir ayrım yapmak zor! Ne kadar AKP muhalifi varsa,
topun ağzında! Başbakan “Ergenekon davasının savcısı” değil mi? Artık
onun keyfine kalmış!
Peki, 11. dalga Ergenekon operasyonunun hedefinde olan askerler kim? O
“emekli Genelkurmay Başkanı” kim mesela? Hüseyin Kıvrıkoğlu mu, İsmail
Hakkı Karadayı mı, Necdet Üruğ mu?
Aslında isimlerin ne önemi var. “Gazeteci” Mahmut Övür, “önemli bir
siyasetçiye göre, ordu kurmaylarının yüzde 30′u değişim istiyor. Yüzde
70′i ise darbeci geleneği sürdürüyor” diyor.
Demek ki ordunun yüzde 70′i hedef tahtasında…
Peki, kimin hedef tahtasında?
Ona da “gazeteci” Övür, yanıt veriyor yine:
“Ergenekon’un açığa çıkmasında ABD önemli rol oynadı. Bazı dosyaların
Amerika‘dan geldiğini düşünüyorum ben.”
Dünyanın en büyük teröristi, “Ergenekon’un açığa çıkması” için
çırpınıyor!
Sabahın köründe evine operasyon yapılan, günlerce gözaltında tutulan,
neyle suçlandığı bildirilmeden aylardır tutuklu olan gazeteci, yazar,
öğretim üyesi ve emekli askerler… İşte bunlar “te-rö-rist”!
Peki, PKK’lı teröristleri kast ederek “Kimse bizden kardeşlerimize
terörist dememizi beklemesin” diyen DTP milletvekilleri?
PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ı öven, “Kürt halkının iradesi”
olarak tanımlayan, bu teröriste “Sayın” diye hitap edenler?
Bunlar devletin maaşını alır, devletin lojmanında oturur, devletin
verdiği koruma ile gezer, dokunulmazdır, terörü ve teröristi över!
Hepsinden önemlisi Türkiye’nin bölünmesini amaçlar ve bunu bir de açıkça
ilan ederler. Örneğin “Türkiye’nin eyaletlere bölünme zamanı gelmiştir.”
diyen Leyla Zana… Örneğin “Bizim niyetimiz bu” diyerek Zana’yı
destekleyen Ahmet Türk…
Ama bunlar zinhar terörist değildir! Asker, polis, vatandaş kanı
dökenleri alkışla… Türklüğe, bayrağa, vatana, millete hakaret edenleri,
kin kusanları koru, kolla… Sonra gel Meclis’e, dokunulmazlık zırhı
altında yan gel yat!
Bu ülkede ne acıdır ki, terörist Abdullah Öcalan yargılanırken
gösterilen hukuki duyarlılık, aylardan beri tutuklu olan Hurşit Tolon ve
Şener Eruygur için gösterilmemiştir. Türkiye’nin geldiği durum budur
işte…
Bu ülkede PKK uzantısı DTP milletvekillerinin dokunulmazlığı varken, tüm
yaşamını Türkiye için harcamış komutanlarımıza, aydınlara, yurtseverlere
“terörist” damgası vurulmaya çalışılması ve toplumun büyük bir kesiminin
de bu yapılanları korku içinde izlemesi, “Cumhuriyet’in teminatı” kimi
kurumların kendilerinden beklenilmeyen bir edilgenlik içinde
davranmaları… Manzara, en hafif deyimle ibret vericidir!
Şimdi, herkes elini vicdanına koyup, kendine bir sorsun!
Terörist kim?
Abdullah Öcalan mı, Hurşit Tolon mu?
Leyla Zana mı, Şener Eruygur mu?
Sabahat Tuncel mi, Tuncer Kılınç mı?
Evet, terörist kim!
S. Ant

TransAnatolie Tour
|