Son Celse
Araştırmacı Gürbüz Evren, “Son Celse” adlı kitabında Ermeni diyasporasının yeni
stratejilerini şöyle özetliyor:
1. Türkiye’de soykırım savunucuları yaratmak...
2. Soykırımı kabul etmesi için Türkiye’ye yardımcı olmak...
Biz bir grup “aydın”ın açtığı özür kampanyasını, kimileri imzalarını safça atmış
olsalar da, diyasporanın stratejisine büyük katkı olarak değerlendiriyoruz...
Türkiye’ye soykırımı kabul ettirme çabasına büyük bir katkı...
1915 olayları elbet bir trajedidir. O acıyı paylaşabiliriz. Ancak olaylar hem
tek yanlı değildir hem ‘özür dilemek’ farklı bir konudur. Bugünkü nesil, sorumlu
olmadığı olaylardan dolayı neden özür dilesin. Ayrıca tarafsız yazılmış bir
tarih var mı elinizde?
Ali Sirmen dün Cumhuriyet’teki yazısında diyordu ki:
“Hiçbir ulus, başkalarının yanlış biçimde yazdığı bir tarihin sorumluluğunu
zorla sırtına almaz.
Unutmayalım ki, İngilizler, 1921’de İstanbul işgal altındayken, yani bütün
Osmanlı arşivleri ellerindeyken, kendi belgelerine ek olarak ABD Dışişleri’nin
kendi arşivlerini de Londra’nın kullanımına açtıkları halde, Ermeni soykırımı
sorumlusu olarak tutuklayıp, Malta’ya götürdükleri dönemin kimi Osmanlı
yöneticilerini ‘elde soykırım ile suçlayacak yeterli delil olmadığı’
gerekçesiyle serbest bırakmak zorunda kaldıklarına göre, o günden bu yana ne
gibi deliller elde edildiğini sormadan özür dilemeye kalkmak, sanırım gülünç
olur...”
Melih Aşık
|