AVRUPA Birliği (AB), PKK’yı terör örgütü listesinden çıkarıyor diye kızgınlığımız tavan yaptı değil mi? Hiddet, öfke ve nefretle dolduk. Ama hemen baştan söyleyim çok büyük yanılgı içindeyiz!…

Çünkü Avrupa’nın, PKK’yı terör listesine tutması ile tutmaması arasında hiçbir fark yok ki!

Çünkü anlı şanlı Avrupa Birliği’nin, bizdeki güce tapan yalaka medyanın yalaka bazı köşe yazarları gibi çifte standart uygulayıp, ne kadar yanlı olduklarını bir kez daha görme fırsatını yakaladık.

Tıpkı “Kürdistan kurulsun” çığırtkanlığı yapan peşmerge başı Barzani’nin salyalı kalemşörleri gibi.

Bakın AB Mahkemesi PKK’yı terör örgütü listesinden çıkarıyor, bizim medyada tık yok. Bu haberi o kadar küçük ve görünmeyecek yerlerde kullanmışlar ki, utanmasalar haberi hiç görmeyeceklermiş.

Değerli okurlarım listeyi falan geçin…

Adamlar açık açık bizlere, PKK’nın siyasallaşma sürecinde olduğu mesajını vererek “Sizler bu sorunu yıllardır silahla çözemediniz, onun için gelin PKK’nın terör örgütü olmadığını önümüzdeki süreçte alıştıra alıştıra siz de kabul edin ve bu sorunu siyasal yönden çözüme ulaştıralım” diyorlar…

Tam üyesi olabilmek için yalvarıp yakardığımız, ekonomik, sosyal ve siyasal her türlü ödünü verdiğimiz Avrupa’nın kanlı maskesini indirirseniz şu gerçek tüm çıplaklığıyla görülür: “Avrupa Birliği’ni oluşturan ülkeler, Türkiye’ye yönelik terörün en büyük üssüdür.”

Sadece AB mi?

Tabii bize sözde istihbarat verip PKK’yı terör örgütü olarak tanıdığını söyleyen ABD’yi de unutmamak lazım. Dick Cheney’in Türkiye ziyaretinde Genelkurmay Başkanımıza söyledikleri henüz kulağımızdan çıkmadı.

PKK üssünün ABD ve AB olduğu konusunda kesin bir hükme varmak için alim olmak gerekmiyor…

Sizce, PKK böylesine büyük bir terör organizasyonu için gerekli bombayı, silahı, parayı, teçhizatı, televizyonu, gazeteyi, dergiyi nereden buluyor?

Gökten zembille iniyor da biz mi görmüyoruz?

Peki ya paranın musluğu nerede?

Nerede olacak; üyesi olmak için çırpındığımız Avrupa Birliği ülkelerinde.

Bu paralar nasıl elde ediliyor?

Birkaçına örnek vereyim.

Avrupa ülkeleri üstü örtülü çok büyük paralar veriyor örgüte PKK’nın üssü olan Avrupa’da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının olduğu her yerde dernek ve vakıf gibi örgütlenmeleri var.

Bu kurumlara, zorla aidat, haraç toplanıyor.

Gereği yapılmalı!

KÜRT İşverenleri Birliği’ne (KARSAZ) üye olan işletmelerden elde edilen gelirler çok büyük miktarlara ulaşıyor.

Dindar kesimin duygularını sömürmek amacıyla tamamen örgütün güdümünde kurulan Kürdistan İslam Hareketi aracılığıyla toplanan zekat ve kurban derisi gelirleri ayrı bir kalem.

Ayrıca hac için Arabistan’a götürme organizasyonundan elde edilen paralar var. Kürt Kızılayı (Heyva Sore Kürdistan) aracılığıyla gelen yardımları da ekleyin.
Uyuşturucu kaçakçılarının sınır geçişlerinden ve uyuşturucu satıcılarından alınan paylar, en önemli gelir kaynağı.

Mültecilerin, mahalli birimlerden aldıkları maddi yardımlardan alınan paylarlardan da PKK’ya kesinti yapılıyor.

Öte yandan insan kaçakçılığından elde edilen gelir de PKK için çok önemli bir gelir kaynağı.

Bu fotoğrafı ortaya koyduktan sonra terörle mücadeledeki aktörlerin durumuna bakalım.

Asker, Avrupa’nın haince tutumundan oldukça rahatsız.

Zaten bu meseleyi her fırsatta da siyasilerin önüne koyuyorlar. Avrupa’daki PKK bataklığı kurutulmadan kesin netice alınamayacağının altını kalın kalın çiziyorlar. Peki ya başını kuma gömen siyasiler gereğini yerine getiriyor mu? Eğer bu soruma olumlu yanıt veren biri varsa… AB’nin PKK ile aldığı malumu beyan kararı onun gözüne sokmak gerekir!