Ermenistanı 
			Türkiye Üzerinden Ele Geçirmek 
			
			Washington, Londra ve Brüksel, 
			Ermenistan ve Gürcistanın NATO ve ABye alınmasını istiyorlar. 
			 
			İsrail, Ermenistan ve Gürcistan Büyük Ortadoğu Projesinde Batının 
			bölgedeki doğal uzantıları konumundalar. 
			 
			Ermenistan ve Gürcistanın NATO ve ABye sokularak Batının 
			Kafkasyaya yerleştirilmesinde Ankara bir maşa gibi kullanılıyor. Bu 
			misyonu üslenen hükümete Batıdan alkışlar geliyor Sen benim 
			maşam ol, ben senin arkanda durayım
 AKP hükümeti Ermenistan ve 
			Gürcistan konularında neler yapıyor? AB ve NATO üyeliklerinin 
			altyapısı nasıl hazırlanıyor? Önce Ermenistanı ele alalım: 
			 
			-Ermenistan fiilen, bölgenin iki büyük gücü Rusya ve İran ile çok 
			yakın ilişkiler içinde. Ekonomik ilişkilerden başlayarak bu bağların 
			koparılması ve Türkiye üzerinden Batıya kaydırılması isteniyor. 
			 
			Ermenistan üzerinde Batının etkisini arttırabilmek için onun 
			iktisadi olarak güçlendirilmesi zorunlu. Kuzey Irakta Barzani 
			yönetimi için yaptırdıklarını şimdi de Ermenistan için 
			uygulattırıyorlar. 
			 
			Kapılar açılacak ve bu kapılardan Ermenistana Batının her türlü 
			eli, Türkiye üzerinden uzanacak. Böylelikle Rusya ve İranın etkisi 
			ortadan kalkacak, Batı ekonomik olarak dev yardımlar yapacak. 
			Diyaspora Türkiyeyi bir koridor gibi kullanacak. 
			 
			İşte Gülün (ve hükümetin) üslendiği misyon budur. Washington, 
			Londra ve Brükselden yükselen alkış sesleri bundandır.  
			 
			-ABD (ve AB) Gürcistanda Ankaraya gerekenleri yaptırttı. 
			Gürcistana Türkiye üzerinden silah sokuldu, ordusu Ankaraya 
			eğittirildi. Sonunda düğmeye basıldı ve Gürcistan ile Moskova 
			arasında, uluslararası bir sorun üretildi.  
			 
			ABD ve NATO savaş gemilerinin Karadenize doluşmalarının yolu 
			böylelikle açıldı. Ayrıca Ankara ile Moskova bir güzel karşı karşıya 
			getirildi. 
			 
			Gülün Erivan ziyareti Batı için çok önemli 
			 
			Rusya ve İrana karşı Ermenistanın Türkiye üzerinden Batıya 
			bağlanması, Batının Kafkasyadaki çıkarları ve BOP için hayati bir 
			önem taşıyor. 
			 
			Gürcistanın Güney Osetyaya saldırması ile başlatılan kampanya, 
			Gülün Ermenistana Batının elini uzatması ile devam ediyor. 
			Erivan ziyareti, 1991deki Çekiç Güçe paralel bir operasyondur. 
			Çekiç Güçün bugüne kadar Irak ve Güneydoğuda yerine getirdiklerini, 
			kuzeydoğu sınırımızda başlatacaktır. 
			 
			ABD ve ABnin AKP ile yürütmekte olduğu politika devam ederse şu 
			sonuçla karşılaşacağız: 
			 
			-Gürcistan ve Ermenistan NATO ve ABye zamana yayılarak alınacaklar. 
			Muhtemelen iki ülke arasında federal bir çatı kurulacak. 
			 
			-Hükümetin de desteği ile ABD, AB ve NATO askeri güçleri Karadenize 
			yerleşecekler. 
			 
			-Türkiye Rusya ile karşı karşıya gelecek ve çok büyük sorunlar 
			yaşanacak. 
			 
			ABDnin 1 Mart Teskeresini Meclisten geçiremeyen hükümet Irak, 
			Kıbrıs ve Kafkasyadaki uygulamaları ile bunu telafi etmiş ve 
			Amerikanın gözüne girmiştir. Cüneyt Zapsunun tavsiyeleri ABD 
			tarafından uygulanmaktadır. 
			 
			Ankara kendi kuyusunu mu kazıyor? 
			 
			AKPnin izlediği politika kime yarıyor? Bölgeye ve Türkiyeye barış 
			ve esenlik mi getiriyor? Türkiye Cumhuriyetinin bölgede çağdaş, 
			demokratik, güçlü bir ülke durumuna gelmesini mi sağlıyor? Yoksa 
			sömürgeci amaçlar peşinde koşan dış güçlerin bölgeye, Türkiyedeki 
			yönetimler aracılığı ile yerleşmelerine mi yol açıyor? 
			 
			Bu sorunların yanıtlarını Ortadoğuda son 15 yıl içinde ortaya çıkan 
			fiili gelişmeler ve Batının Türkiye ve bölge üzerinde belgelere 
			geçmiş talepleri ışığında baktığımız zaman büyük olasılıkla şunlarla 
			karşı karşıya kalacağız: 
			 
			-Türkiye Karadenizden, Kafkasyadan, Irakın kuzeyinden, 
			Akdenizden ve Egeden kuşatılıp baskı altında tutulacaktır. 
			 
			-Yunanistan ve Rum örneğinde olduğu gibi NATO ve ABnin yeni üyeleri 
			tarafından Kafkasyadan da sürekli sıkıştırılacaktır. 
			 
			-ABD, AB ve NATO, Türkiye karşıtı üyeleri kanalı ile Ankarayı 
			baskı altında tutacaktır. Bugünkü politika sürerse karşılaşacağımız 
			manzara bu olacaktır. 
			 
			ABD ve ABnin Türkiye içinde oluşturdukları siyasi ve ekonomik 
			uzantıları , bütün bu koşulların hazırlanmasına yardım ediyor. 
			Abdullah Gülün ABD, AB, Ermenistan ve Gümrük Birliği ile ilgili 
			olarak dün söyledikleri ile bugün yaptıkları ve söyledikleri 
			arasındaki karşıtlık,sorunların nedenlerini de açık bir şekilde 
			gösteriyor. 
			 
			Bugün yapılmakta olan yanlışlar, yanlış oldukları biline biline 
			uygulanıyor. Ancak Türkiye için hata kabul edilenlerin 
			emperyalizmin doğruları olduğunu görüyoruz. 
			 
			Keşke Gül Erivana bölge ülkelerinin ve halklarının ortak çıkarları 
			için gitseydi. Keşke bölgeye göz diken dış güçlerin alkışlamadığı 
			bir insan olarak bu ziyareti yapsaydı. Ama o zaman da iktidarda 
			başkaları olurdu, esas sorun burada
 
			 
			
            Erol Manisalı 
  
		
		
		  
		
		
						
						
		
		
			  
		
						 
						
						 |