Atatürkçülük
			
			
			
			Türk Milleti'nin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve 
			refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına 
			dayandırılması, aklın ve ilmin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş 
			uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla temel esasları yine 
			Atatürk tarafından belirtilen devlet hayatına, fikir hayatına ve 
			ekonomik hayata, toplumun temel müesseselerine ilişkin gerçekçi 
			fikirlere ve ilkelere
			Atatürkçülük (Kemalizm) denir.  
			
			
			Atatürkçülük
			
			
			
				 Emperyalizmin düşmanıdır;
				 
				 Antiemperyalisttir; 
				 Tam Bağımsız Türkiye'den yanadır;  
				 Özgürlükçüdür; 
				 İnsan Hakları savunucusudur; 
				 Hertürlü terörün karşısındadır; 
				 Yobazların, Vurguncuların, Çıkarcıların düşmanıdır;  
				 Yirminci yüzyılın yüz akı, ulusal direnişlerin temelindeki 
				"tam bağımsızlık" harcıdır;  
				 Ulusal bağımsızlık demektir;  
				 Ulusal kurtuluş demektir; 
				 Antiemperyalist bilinç demektir!  
				 Aşırı sağa ve aşırı sola ödün vermeyen, kişi haysiyet ve 
				onuruna inanan, ulusal, akılcı ve insancıl bir görüştür;  
				 Atatürk'ü bütün yönleriyle ve eserleriyle tanımak, sevmek, 
				benimsemek, tanıtmaya ve sevdirmeye çalışmaktır; 
				 Başka bir ifadeyle Atatürk'ün ideolojisini, ülkü ve eserlerini 
				eksiksiz öğrenip tam olarak gerçekleştirmek, yüceltmek ve aynı 
				yoldan Türk Ulusu'nu Çağdaş Uygarlık Düzeyine ulaştırmak için 
				bütün gücümüzle çalışmaktır; 
				 Siyasi bir öğreti değil, bir dünya görüşüdür.  
				 Türkiye'nin ve Türk Ulusu'nun gerçeklerine, gereksinimlerine 
				ve yeteneklerine en uygun gelen, denenmiş başarılı sonuçları 
				alınan bir öğretidir; 
				 Herhangi bir yabancı siyasal akım ya da ideoloji ile 
				açıklanamaz; 
				 Atatürkçülük, Türk halkının ve Türk yurdunun tabiatından, 
				tarihinden doğmuştur; 
				 Türkiye'nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir; 
				 Türk Milleti'nin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin 
				ürünüdür; 
				 Herşeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır;  
				 Millet egemenliğinin ifadesidir; 
				 Bir kurtuluştur; 
				 Milletçe bağımsızlığa kavuşmadır; 
				 Modern bir toplum hayatı yaşama demektir; 
				 "Halkçılık", "Laiklik", "Cmhuriyetçilik", "Devrimcilik", "Devletçilik" 
				ve "Mlliyetçilik" olmanın ötesinde, değişen nesnel koşullar 
				karşısında, bu ilkeler çerçevesinde sürekli tutumlar takınmaktır; 
				 Kesinlikle salt ileriye açık bir ideolojidir!
			 
			
			
			
			Atatürkçülüğü yorumlarken bazı farklı noktalara varılabilmesi 
			olasıdır. Ancak Atatürkçülük'te olmayan şey; "tutuculuk" ve "statükoculuk"tur. 
			Atatürk'ün düşünceleri nesilden nesile aktarılacak bir put değil; 
			yönlendirici bir dünya görüşü ve dünyanın dinamik bir yorumudur.  
			 
			Acaba günümüz "Atatürkçü"lerinden kaç tanesi 19 Mayıs 1919'da 
			Mustafa Kemal'i Samsun'da karşılamaya giderdi?  
			Kaç tanesi O'nun peşinden Ankara'ya gelirdi ?  
			Ve acaba kaç tanesi Galata Köprüsü'nde müttefiklere alkış tutardı 
			?...  
			 
			"Yöneticilerin kişilikleri çoğu kez, siyasal düzenin niteliğine 
			bağlıdır. Eğer bir toplum, ulusal kurtuluş savaşı yaşamışsa, bu 
			toplumda yöneticilerin kişilikleri ulusal kurtuluş hamuru ile 
			yoğrulmuş demektir. Bu kişilikler ulusal bilince dayanır. Her eylem, 
			her davranış, bu ulusal bilinç ile şekillenir. Mustafa Kemal, bu tür 
			kişilerin örneğidir. Mustafa Kemal'i Atatürk yapan bu ulusal onur ve 
			bu ulusal bilinçtir. Bunun içindir ki, Mustafa Kemalcilik ulusal 
			onur, Atatürkçülük ise ulusal bilinç demektir."  
			 
			 
			Uğur Mumucu  
			Devrim, 16 Şubat 1971  
			
		
		
						
			
			
		
		
						
						
		
		
			  
		
						 
		 |