'Kendini 
		bilmezlik mi?', Rauf Denktaş
		
		Bu yazıyı yazıp yazmamak için çok 
		düşündüm. Kıbrıs Barış Platformu adı altında AB Konseyi Dönem Başkanı 
		Sayın Jonez Jansaya yazılan yazıyı onuncu kez yeniden okudum. Bana bu 
		yazıyı gönderen öfkeli vatandaş ülkede bunlar varken bize kim hak 
		verecek? Bunlar yegâne kurtarıcımız Anavatanımızın bizi asimile edeceği 
		safsatasını yaymaktadırlar. Bunlara dur diyecek biri yok mu? diyor.  
		 
		23 Nisanda aldığım bu yazıyı ilk okuduğumda ben daha fazla görüşmecimiz 
		Cumhurbaşkanı Talata acıdım. Görüşmecimiz Hristofyas ile müzakere 
		ederken bu Barış Platformu temsilcilerinin aynı şikâyetleri Hristofyasa 
		da yaptıklarını bilerek oturacaktır. Hristofyas bu Platformcuların 
		Annan Planı referanduma sunulduğu günlerde Sayın Talat ile birlikte yes 
		be annem yolunda birlikte koştuklarını da bilmektedir. Referandumda 
		Türk halkına evet dedirten bu kuvvetin şimdi Rumlarla beraber, 
		Türkiyeye karşı asimilasyon şikâyetinde bulunmalarından alacağı keyif 
		çok büyük olacaktır. Bu beyler Türkiye Kıbrıslıların barış iradesine 
		karışmasın demektedirler. Hangi barıştan bahsettiklerini de 
		açıklamaktadırlar: iki toplumlu federasyon! TEK HALK içinde %18-20 bir 
		azınlık. İki devletli bir çözüm; konfederasyon istemiyorlarmış. Kıbrıs 
		bir an önce birleşmeli ve AB üyeliği tamamlanmalıymış. Türkiyenin AB 
		üyeliğini beklememiz kabul edilemezmiş. Bu beyler % 65 Rum gençlerinin 
		ve genelde % 45 Rumların Türklerle bir arada yaşamak istemediklerini 
		sanki bilmiyorlar. İngiliz Bakan Hoon bile gerçek bu ise çözüm ancak 
		konfederasyondur demişti. Sanki duymadılar, okumadılar. 
		 
		Bu beyler, Rumun Enosisin yolunu açmak için delmiş olduğu antlaşmaları 
		bizim de onaylayarak Türk Garantisinden kurtulmamızı istemektedirler. 
		Rum liderliğinin, Kilisesi ve Eğitimcileri ile birlikte Kıbrıs 
		Helenizminin milli davasından ve milli çizgilerinden taviz vermek 
		niyetinde olmadığını sanki bilmiyorlarmış gibi davranmaktadırlar. 
		 
		Nüfusumuz 500 bin olmuşmuş, Kıbrıslılar (yani biz Türkler) 
		tükeniyormuşuz. Aman imdat diyorlar yüzleri kızarmadan. Rum tarafında 
		Yunanistandan gelenlerle Pontus Rumları dışında Rum nüfusuna 
		katılanların sayısı yüz bin! Bunları da hesaba kattığınızda sayı 200 
		bine yaklaşıyor. Kendi İçişleri Bakanları açıkladı bunları. Rum 
		liderliği Yunanistan ile tam bir işbirliği içinde. Hristofyasın Atina 
		ziyaretinde Atinaya oldu bitti yapmama sözünün anlamı nedir? Simitisin 
		AB üyeliği ile Enosis tahakkuk etmiştir müjdesinin anlamı nedir? 
		Enosis için verilen Allahsız bir mücadelede yıllarca Yunanistanın 
		dediği olmuştur. Yorgacisle Kipriyanonun görevden alınmaları, 
		Yunanistanın Yorgacisi katletmesi, Makariosa karşı öldürme 
		teşebbüsleri ve en sonunda Enosis için darbe neyin nesiydi? Türkiyenin 
		Garantörlüğü ve adada bulundurduğu askeri sayesinde hayatta bulunan ve 
		makam doldurarak maaşını alan, Türkiye sayesinde hür yaşayan bu beyler 
		hiç sıkılmadan asimilasyondan bahsetmektedirler. Türk Türkü asimile 
		edecek! Cehalete bakınız. Yoksa bunlar cidden Türk olmadıklarını mı 
		savunuyorlar da bunu açıkça söylemek istemiyorlar? Dünyada bir Kıbrıslı 
		milleti olmadığına göre, bu beyler de Türk olmadıklarını savunduklarına 
		göre Güneydeki Helenlere kıyasla acaba nedirler? Şimdi, bunların piri, 
		devletten danışmanlık maaşı çeken bir uzman kişi yeni bir buluş yaparak 
		Kıbrıs Türkü ve Kıbrıs Rumu deyimi ile adada yeni bir milletin 
		varlığını kanıtlamaya çalışmaktadır. Rumlar biz Helen soyundan geldik 
		Kıbrısta yaşayan Helenleriz demektedirler. Eğitimleri bu yöndedir, 
		inançları da budur. Biz 1571′de adaya barış getirmiş olan Türklerin 
		soyundanız, Kıbrısta yaşayan Türkleriz ve Anavatanımıza, Rumların 
		Yunanistana bağlı olduklarından daha sıkı bağlarla bağlıyız demenin 
		hazzını ve gururunu yaşarken, bu beyler Kıbrısta 1878′den bu yana adayı 
		Yunanistana bağlamak için yapmadığını bırakmamış olan Rumlarla (ve 
		Hristofyas bütün samimiyetiyle ne yapmak istediğini açıkladığı bu 
		zamanda) görüşmeciyi de arkadan hançerleyerek, barış yapma yarışına 
		kalkışıyorlar ve işe Anavatanımız Türkiyeyi elaleme şikâyet etmekle 
		başlıyorlar. Yazıklar olsun. Kim mi bunlar? Tezel Baykaranın 
		Başkanlığını yaptığı Platformun üyeleri, yani KTÖS, KTOEÖS,TIP-İŞ, 
		DAÜ-BİR-SEN, Yurttaş İnisiyatifi). Bunlar ben De Soto ile müzakere 
		ederken De Sotoya sen Denktaşı dinleme, biz Annan Planını kabul 
		ediyoruz, Türkiye de kabul ediyor diyerek Hristofyasın da referandumda 
		evet diyeceğine inanan aldatılmış takımdandırlar. Allah KKTC halkını 
		bunların şerrinden korur inşallah! 
		
						
		
		
						
		
		
			  
		
						 
		
		
		
		 |