“Tehcir” yapıldı ama...
TAMAM, doğru, Birinci Cihan Savaşı’nda Doğu Anadolu’daki Ermeniler, yerlerinden
yurtlarından edilerek güneye zorla gönderilmişlerdir, buna “tehcir” denir.
Peki, niçin?
Bu soruyu soran yok, “tehcir” durup dururken başlamamıştır değil mi!
Savaş sırasında Ermeni çeteleri Büyük Ermenistan hayalleriyle Türklere arkadan
saldırmışlar, Osmanlı ordusunda asker olanlar silahlarıyla Ruslara geçmişler,
Rus ordusunda Osmanlı’ya karşı savaşmış, yakıp, yıkıp öldürmüşlerdir.
İşte bunun üzerine Osmanlı hükümeti “tehcir” kararı almıştır, isyan edenlere
karşı her devletin alacağı bir “tedbir” vardır, “tehcir” de bunlardan biridir.
“Tehcir” elbette “acılı” bir olaydır, ama silahsız, masum köyleri basmak,
insanları katletmek de “tatlı” bir olay değildir.
* * *
RUS ordusu Kars, Erzurum ve çevresini işgal edip Sovyet ihtilaliyle çekildikten
sonra buralarda ne olmuştur?
“Nedense” demek yersiz ama, nedense, bu olayları görmezden gelirler, “özür
dilemeyi” düşünmezler bile...
Bugün size o günleri anlatan üç belgenin özetini göstereceğiz. (x)
Birinci belge, Stockholm Sosyalist Konferansı’na, İstanbul’dan çekilen telgrafta
şöyle denir:
“Rus ordusunun geri çekildiği her tarafa Ermeni çeteleri girerek, her nevi
öldürme, işkence ve yazıyla belirtilmesi imkânsız ırza geçme girişiminde
bulunmakta ve yolları üzerinde gördükleri kadın çocuk ve ihtiyarları
öldürmektedirler.”
Telgrafı çekenler, İstanbul “Sosyalist” milletvekili Salah Cimcoz ve İzmir
“Sosyalist” milletvekili Nesim Mazelyah’dır.
* * *
İKİNCİ belge, Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’nın Kars Ermeni topluluğuna
çektiği telgraftır.
Paşa, “Osmanlı Ermenileri”nin yaptıklarını Kars Ermeni topluluğuna şöyle anlatır:
“Onların elleri kanlı, yüzleri lekelidir (...) Geçtikleri yerlerde ne hayat, ne
namus, ne mal bırakmışlardır.”
Karabekir Paşa, Kars’taki Ermenileri uyarmakta, bu canilere kapılmamalarını,
ileri harekâta başlamadan önce, cevap beklemektedirler.
* * *
ÜÇÜNÇÜ belge, Erzurum, Deveboyu’nda konuşlanmış Rus topçu alayının kumandanı
Yarbay Toverdohleyof’un yazdıklarıdır, aşağıdaki üç satır yeter:
“(Ermeniler) ahaliyi bir yere doldurduktan sonra birer birer katletmişlerdir. Bu
gece katledilenlerin sayısı 3 bine baliğ olmuştur. (...) Ermenilerin ileri
gelenleri, katliamın önüne geçebilirlerdi. Bu geceki ve evvelki katliamlarda,
Ermeni mütefekkirleri de eşkıyayla hemfikirdirler.”
Rus Yarbay yazısını şöyle bitirir:
“Ermeniler rüzgâr ektiler, fakat rüzgâr ekenin, fırtına biçeceğini unuttular.”
* * *
ÖZÜR dilemek elbette güzel bir davranıştır...
Peki, bir gecede katledilen 3 bin Erzurumlunun ruhundan kim özür dileyecek?..
En büyük özür, bu olayları bir daha hatırlamamaktır.
Biz varız!
————————-
(x) Bu belgelerin orijinal kopyası, Genelkurmay Askeri Tarih Belgeleri
dergisinin Aralık 1982 tarihli 81. sayısındadır.
H. Pulur
|