|   | 
            
            
            Biz Kimiz? 
            - 6
            
            Toplumun Büyük Çoğunluğu Böyle Diyor:
            Kürt 
            sorunu yabancı kışkırtması 
            
            Yüzde 87'lik kesim, 
            Güneydoğu ve Kürt sorununun nedenini, 'Yabancı devletlerin 
            kışkırtması' olarak görüyor. Yüzde 80'lik kesim de çözüm için 'Tek 
            yol, terörün bitirilmesi' diyor 
             
              
            
            KONDA'nın Tarhan Erdem yönetiminde 47 
            bin 958 kişiyle yüz yüze görüşerek Milliyet için yaptığı araştırmada, 
            Türkiye'nin toplumsal yapısına ilişkin güvenilir rakamlara 
            ulaşılması hedeflendi. Toplumsal yapının kamuoyunu nasıl etkilediği 
            veya nasıl düşündürdüğü konusunda da bilgi alınmaya çalışıldı. 
            Bu çerçevede deneklere Güneydoğu ve Kürt sorunu konusundaki 
            görüşleri soruldu. Böylesine hassas bir konuda insanların gerçek 
            fikirlerine ulaşmak için özenle seçilen iki soru şöyle 
            ifadelendirildi: 
             
            1- Güneydoğu sorunu veya Kürt sorunuyla ilgili aşağıdaki görüşleri 
            doğru mu, yanlış mı buluyorsunuz? 
            
              - 
              
              Kürtlerin kimlik sorunudur, 
              kimliklerini kabul ettirme sorunudur.   
              - 
              
              Devletin Kürtlere farklı 
              davranmasından ortaya çıkmaktadır.   
              - 
              
              Kürtlerin ayrı bir devlet kurmak 
              istemesinden kaynaklanmaktadır.   
              - 
              
              Yabancı devletlerin 
              kışkırtmasındandır.   
              - 
              
              Genel sorunlar sadece Kürtlerle 
              ilgiliymiş gibi gösterilmektedir.  
             
            
            2- Güneydoğu sorunu veya Kürt 
            sorununun çözümü için aşağıdaki politikaları doğru mu, yanlış mı 
            buluyorsunuz? 
            
              - 
              
              Kürtlerin kendi dillerinde eğitim 
              hakkı kabul edilmelidir.   
              - 
              
              Kürtlerin kendi dillerinde yayın 
              hakkı tam olarak kabul edilmelidir.   
              - 
              
              Belediye ve il özel idarelerinin 
              halkoyu ile seçilmiş meclislerine geniş yetkiler verilmelidir.
                
              - 
              
              Kürt gelenek ve göreneklerinin 
              yaşayıp gelişmesine devlet katkıda bulunmalıdır. 
                
              - 
              
              Milletvekili seçimlerinde baraj 
              kaldırılmalıdır.   
              - 
              
              Tek yol, 
              terörü yok etmektir.  
             
            
            Verilen 
            cevaplara göre Güneydoğu-Kürt sorununun nedeni olarak en yüksek 
            oranda yabancı devletlerin kışkırtması (yüzde 87.03), ikinci olarak 
            da "Kürtlerin ayrı devlet istemesi" (yüzde 74.53) gösterildi. 
            Sorunun nedeni olarak en yüksek oranda "Kürtlerin kimlik sorunudur" 
            diyenler yüzde 60.99 ile Ortadoğu Anadolu (Hakkâri, Bitlis, Bingöl, 
            Elazığ, Malatya, Muş, Tunceli, Van), yüzde 56.61 ile Güneydoğu 
            Anadolu (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, 
            Siirt, Şanlıurfa, Şırnak) bölgeleri oldu. Sorunun "devletin Kürtlere 
            farklı davranması"ndan kaynaklandığını düşünenler Ortadoğu 
            Anadolu'da yüzde 49.66, Güneydoğu'da yüzde 44.99 oranında gözlendi. 
            
            Karadeniz'de oran artıyor 
            
            Sorunun 
            nedeni konusunda, "Kürtler ayrı devlet kurmak istiyor" diyenler Doğu 
            Karadeniz (yüzde 92.60) ve Batı Marmara (yüzde 84.65), "Yabancı 
            devletlerin kışkırtması" diyenler Doğu Karadeniz (yüzde 97.02) ve 
            Batı Karadeniz (yüzde 93.45) bölgeleridir.  
            Diğer konularda olduğu gibi "Güneydoğu sorunu" veya "Kürt sorunu" 
            söz konusu olduğunda İstanbul ve doğu bölgeleri ile batı bölgeleri 
            arasında ciddi ve kayda alınması gereken farklar dikkat çekiyor. 
            
              
            
            
             
             
  
            
              
            
            
             
             
  
            
              
            
            
             
             
             
            Etnik 
            kimliklere göre sorun 
             
            Güneydoğu veya Kürt sorunu etnik kimlikler ekseninde incelendiğinde, 
            soruna bakışta önemli farklar görülüyor.  
            Etnik kimliklerin görüşleri halkın geneli ile kısaca 
            karşılaştırıldığında; Türkler sorunun kaynağını "kimlik sorunu" 
            olarak ve "devletin Kürtlere farklı davranması" olarak görmeye daha 
            az, "Kürtlerin ayrı devlet istemeleri" ve "yabancı kışkırtması" 
            olarak görmeye daha fazla eğilimliler. Türkler, araştırmada önerilen 
            "terörü yok etmek" dışındaki çözümlerin hepsine daha az destek 
            veriyorlar.  
            Geldikleri yer Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar uzanan bölge olan, 
            etnik açıdan Türk olmakla birlikte kendilerini farklı nitelemelerle 
            (Türkmen, muhacir, Müslüman-Türk, Manav gibi) tanımlayanları ifade 
            eden "Türk kökenliler"in halkın geneli ile benzer düşündükleri 
            görülüyor. 
            Güneydoğu veya Kürt sorunu Kürtlere sorulduğunda ortaya oldukça 
            farklı bir tablo çıkıyor.  
            Sorunun kaynağı olarak "kimliklerini kabul ettirmeyi" (yüzde 79.7) 
            ve "devletin farklı davranmasını" (yüzde 78.1) görürken, "yabancı 
            devlet kışkırtması" veya "genel sorunların sadece Kürtlerinmiş gibi 
            gösterilmesi" görüşlerini yarı yarıya oranda destekliyorlar. 
             
            Öneriler kökene göre değişiyor 
             
            Güneydoğu ve Kürt sorununun çözümü konusunda tüm Türkiye cevapları 
            değerlendirildiğinde, en yüksek oranda "terörün yok edilmesi" (yüzde 
            80.30) telaffuz ediliyor. Daha sonra yerel yönetimlerin yetkilerinin 
            artırılması (yüzde 48.33), Kürt gelenek ve göreneklerinin 
            gelişmesine devlet desteği sağlanması (yüzde 42.37) dile getiriliyor. 
            Burada dikkat çeken nokta, etnik gruplara devletin desteğine genel 
            olarak yüzde 66.58 oranında verilen onayın doğrudan Kürtler 
            üzerinden aynı devlet desteği sorulduğunda yüzde 42.37'ye düşmesidir. 
            Diğer bir deyişle, etnik gruplara destek fikrini genel anlamda 
            onaylayanların sadece yüzde 47'si Kürtlere de destek verilmesi 
            gerektiğini düşünüyor. 
            
            Bölgelere göre durum 
            
            Sorunun 
            çözümü için bölgelerin yaklaşımlarında çok dramatik farklar 
            gözleniyor.  
            "Kürtlerin kendi dillerinde eğitim hakkı kabul edilsin mi?" sorusuna 
            Ortadoğu Anadolu yüzde 64.41 ve Güneydoğu Anadolu yüzde 62.17 
            oranlarında "evet" derken, Doğu Karadeniz yüzde 8.45 oranında "evet" 
            demektedir. 
            Kendi dilinde yayın hakkını Ortadoğu Anadolu yüzde 67.82 ve 
            Güneydoğu Anadolu yüzde 67.38 oranlarında onaylarken Doğu 
            Karadeniz'de bu oran yüzde 9.75'tir.  
            "Yerel yönetimlerin yetkilerini artırma" önermesini doğru bulanlar 
            Ortadoğu Anadolu'da yüzde 78.72, Güneydoğu Anadolu'da yüzde 73.45 
            düzeyindeyken Doğu Karadeniz'de bu oran yüzde 17.75'e iniyor. 
            "Kürtlerin gelenek ve göreneklerinin gelişmesine devletin destek 
            olması"nı Ortadoğu Anadolu yüzde 79.27, Güneydoğu Anadolu yüzde 
            75.56 oranlarında kabul ederken Doğu Karadeniz'in bu konudaki 
            desteği yüzde 15.56 düzeyinde kalıyor.  
            "Terörü yok etmek" konusunda ise bölgeler arası yaklaşım farkları 
            daha düşüktür. Tüm bölgelerde nüfusun yarıdan fazlası sorunun çözümü 
            için "terörü yok etmeyi" doğru bulmaktadır. 
            
              
            
            
             
             
             
  
            
              
            
             
             
             
            Kadınlarda 
            AKP'ye yakınlık daha fazla 
             
            Farklı etnik ve dini kimliklerden kişilerin siyasi eğilimlerini 
            belirlemek amacıyla yöneltilen sorular, kadınlarda AKP yandaşlığının; 
            erkeklerde ise CHP, MHP ve DTP yandaşlığının daha fazla olduğunu 
            ortaya çıkardı 
             
             
            Araştırma kapsamında deneklere şu iki soru da yöneltildi: 
            
            
            Bu 
            sorulardaki amaç, olası bir seçim sonucunu tahmin etmek değildi. 
            Yalnızca farklı etnik ve dini kimlikte olan deneklerin veya farklı 
            demografik kümelerdeki kişilerin siyasi eğilimleri hakkında ipucu 
            yakalanmaktı. Bu nedenle bu iki sorunun yorumlarında, özellikle "yarın 
            seçim olsa" sorusunun frekansları kullanılmadı. Alınan cevaplarla 
            farklı kimliklerin ve demografik kümelerin siyasi tercihleriyle 
            partilerin seçmen ya da yandaş profilleri analiz edilmeye çalışıldı. 
            
            Kadınların tercihi 
            
            Kadınlar 
            erkeklere göre AKP'ye daha fazla yandaş, daha fazla kararsız bir 
            tutum sergiliyor veya "hiçbir parti" diyor. Erkekler, kadınlara göre 
            daha fazla CHP, MHP, DTP yandaşı görünüyor. Kadınlar yüzde 26.46 
            oranında "Kararsızım" derken erkeklerde bu oran yüzde 20.76. 
            29 yaş altındaki kadınlar, yarın seçim olsa hiçbir partiye oy 
            vermeyeceğini (yüzde 14.68) söylüyor veya kararsız olduğunu (yüzde 
            25.76) belirtiyor.  
            Eğitimlerine bağlı olarak genç kadınların kararsızlığı veya hiçbir 
            partiye yandaş olmamaları önemli farklılık göstermese de eğitimleri 
            arttıkça bu kesimdeki CHP oyu artarken AKP oyu düşüyor. 
            29-43 yaş kadınlar daha alt yaş grubundaki kadınlarla genelde aynı 
            siyasi eğilimleri gösterirken, sadece AKP yandaşlığında daha yüksek 
            (yüzde 34.63) orandalar. Bu grupta hiçbir parti yandaşı olmayanlar 
            daha alt yaş grubundakilere göre daha az (yüzde 10.28). Eğitimleri 
            dikkate alınınca CHP en yüksek desteği üniversite mezunu 29-43 yaş 
            grubu kadınlardan alırken, AKP'nin yandaşları lise altı eğitimde 
            29-43 yaş grubu kadınlarımızdan çıkıyor.  
            
            Erkeklerin tercihi 
            
            44 yaş üstü 
            kadınlarda da yukarıdaki temel tercihler aynı oranlarda seyrederken 
            CHP yandaşlığı üniversite mezunu 44 yaş üstü kadınlarda en yüksek 
            oranına ulaşıyor (yüzde 34.62). Bu grupta AKP yandaşlığı genel 
            eğilime paralel devam ediyor (yüzde 35.89). 
            29 yaş altındaki genç erkekler yüzde 27.77 AKP, yüzde 13.84 MHP, 
            yüzde 10.78 CHP yandaşlığı yönünde tercih belirtiyor. Eğitime bağlı 
            olarak oranlar değişirken MHP tüm gençlerden eşit oranda destekçi 
            buluyor. 
            29-43 yaş erkekleri, yüzde 27.77 AKP, yüzde 12.89 MHP, yüzde 10.84 
            CHP yandaşı. 44 yaş üstü erkekler yüzde 31.58 AKP, yüzde 11.76 CHP, 
            yüzde 8.03 MHP tercihi belirtiyor.  
            Eğitime bağlı olarak üniversite mezunu 44 yaş üstü erkeklerde AKP 
            yandaşlığı üçte bire kadar düşerken CHP yandaşlığı bu grupta 2 
            katına yükseliyor.  
            AKP yandaşlığı Batı Anadolu (yüzde 34.02), Orta Anadolu (yüzde 
            38.88), Kuzeydoğu Anadolu (yüzde 52.71), Ortadoğu Anadolu (yüzde 
            34.71), Güneydoğu Anadolu (yüzde 38.73) bölgelerinde genel 
            ortalamanın üzerinde.  
            AKP yandaşlığı en az oranda Batı Marmara (yüzde 22.48) ve Akdeniz (yüzde 
            25.91) bölgelerinde görülüyor. 
            Batı Marmara (yüzde 14.05) ve Ege (yüzde 14) bölgeleri CHP 
            yandaşlığının yüksek olduğu bölgeler olurken, en düşük CHP 
            yandaşlığı Kuzeydoğu Anadolu (yüzde 6.80) ve Güneydoğu Anadolu (yüzde 
            7.08) bölgelerinde gözleniyor. 
            MHP en yüksek desteği Orta Anadolu (yüzde 15), Batı Anadolu (yüzde 
            12.51), Akdeniz (yüzde 12.20) bölgelerinde bulurken en düşük desteği 
            Güneydoğu Anadolu (yüzde 3.54) Bölgesi'nden alıyor. 
            
              
            
            
            Kürt oylarının partilere göre dağılımı. 
             
             
  
            
              
            
            
             
             
             
            PARTİ 
            YANDAŞLARININ PROFİLİ 
            
            AKP yandaşları 
            
              - 
              
              Yüzde 48.34'ü kadın, yüzde 
              51.66'sı erkek.   
              - 
              
              Yüzde 27.99'u 29 yaşından küçük 
              gençler, yüzde 35.18'i 29-43 yaşındakiler, yüzde 36.83'ü 44 yaş 
              üstündekiler.   
              - 
              
              Yüzde 18.12'si en yoksullar, yüzde 
              45.88'i orta altı gelir dilimindekiler, yüzde 25.84'ü orta gelir 
              dilimindekiler, yüzde 8.81'i orta üstü gelir dilimindekiler, yüzde 
              1.35 en zenginler.   
              - 
              
              Yüzde 75.92'si lise altı eğitimli, 
              yüzde 18.58'i lise mezunu, yüzde 5.49'u üniversite mezunu. 
                
              - 
              
              Yüzde 36.12'si ev kadını, yüzde 
              10.91'i işçi, yüzde 10.89'u emekli, yüzde 9.55'i tarım çalışanları, 
              yüzde 9.11'i işsizler.   
              - 
              
              Yüzde 83.8'i Türkler, yüzde 6.8'i 
              Kürtler ve Zazalar, yüzde 3.4'ü Türk kökenliler. 
                
              - 
              
              Yüzde 86.9'u Sünni-Hanefiler, 
              yüzde 9.4'ü Sünni-Şafiiler.   
              - 
              
              Yüzde 
              78.24'ü 2002 seçimlerinde de AKP'ye oy vermiş, yüzde 9.38'i 2002 
              seçimlerinde yaşından dolayı veya tercihan hiç oy kullanmamış 
              kişiler.  
             
            
            CHP yandaşları 
            
              - 
              
              Yüzde 44.75'i kadın, yüzde 
              55.25'i erkek.   
              - 
              
              Yüzde 30.10'u 29 yaşından 
              küçükler, yüzde 32.85'i 29-43 yaşındakiler, yüzde 37.05'i 44 yaş 
              üstündekiler.   
              - 
              
              13.07'si en yoksullar, yüzde 
              38.20'si orta altı gelir dilimindekiler, yüzde 30.49'u orta gelir 
              dilimindekiler, yüzde 15.07'si orta üstü gelir dilimindekiler, 
              yüzde 3.17'si en zenginler.   
              - 
              
              Yüzde 56.27'si lise altı eğitimli, yüzde 29.52'si lise mezunu, 
              yüzde 14.21'i üniversite mezunu.   
              - 
              
Yüzde 26.60'ı ev kadını, yüzde 15.84'ü emekli, yüzde 9.65'i 
              işsizler, yüzde 8.75'i işçiler.   
              - 
              
Yüzde 84.9'u Türkler, yüzde 5.10'u "dünya vatandaşıyım" gibi 
              yanıtlarla kendini "genel tanımlar" içinde görenler, yüzde 4.5'i 
              Türk kökenliler, yüzde 4'ü Kürtler ve Zazalar.   
              - 
              
Yüzde 74.4'ü Sünni-Hanefiler, yüzde 19.20'si Aleviler.   
              - 
              
              Yüzde 72.04'ü 2002 seçimlerinde de CHP'ye oy vermiş, yüzde 11.45'i 
              2002 seçimlerinde yaşından dolayı veya tercihan hiç oy kullanmamış 
              kişiler.  
             
            
            MHP yandaşları 
            
              - 
              
Yüzde 27.69'u kadın, yüzde 72.31'i erkek. 
                
              - 
              
Yüzde 34.55'i 29 yaşından küçükler, yüzde 38.40'ı 29-43 
              yaşındakiler, yüzde 27.05'i 44 yaş üstündekiler.   
              - 
              
13.84'ü en yoksullar, yüzde 41.64'ü orta altı gelir dilimindekiler, 
              yüzde 30.68'i orta gelir dilimindekiler, yüzde 10.90'u orta üstü 
              gelir dilimindekiler, yüzde 2.94'ü en zenginler. 
                
              - 
              
Yüzde 58.81'i lise altı eğitimli, yüzde 31.80'i lise mezunu, yüzde 
              9.39'u üniversite mezunu.   
              - 
              
Yüzde 18.27'si ev kadını, yüzde 14.72'si işçi, yüzde 14.34'ü tarım 
              çalışanları, yüzde 7.87'si öğrenci.   
              - 
              
Yüzde 92.3'ü Türkler, yüzde 3.9'u Türk kökenliler, yüzde 0.2'i 
              Kürtler ve Zazalar.   
              - 
              
Yüzde 95'i Sünni-Hanefiler, yüzde 1.6'sı Sünni-Şafiiler.   
              - 
              
              Yüzde 61'i 2002 seçimlerinde de MHP'ye oy vermiş, yüzde 19.06'sı 
              2002 seçimlerinde AKP'ye oy vermiş kişiler.  
             
            
            Kürtler 
            soruna ve çözüme farklı bakıyor 
             
            Kürtler arasında, sorunun "Kürtlerin ayrı devlet kurmak 
            istemelerinden kaynaklandığını" düşünenlerin oranı yüzde 34.4. Bu 
            oran halk genelinde yüzde 74.5. Kürtlerin çözüm önerilerine 
            bakışları da farklı. Kürtler önerilen çözümlere yüzde 80-95 
            oranlarında katılıyorlar.  
            "Tek yol terörü yok etmektir" çözümüne katılanların genelde yüzde 
            80.30 olan oranı, Kürtlerde yüzde 52.1. Bu sayının dışında kalanları, 
            "teröre taraftar olunduğu" şeklinde değil, "terörü yok etmenin çözüm 
            olarak yetersiz kaldığının düşünüldüğü" şeklinde değerendirmek daha 
            doğru bir yaklaşım olacaktır.  
            Kişinin anadilinin Türkçeden farklı olmasının Kürt sorununa çözüm 
            olarak "anadilde eğitim ve yayın hakkı sağlanması" önerisine 
            verdikleri cevaplara etkisini anlamak için yanıtlar bir de anadile 
            göre incelendi. Bu incelemede Türkçeden farklı anadilin bu önermeye 
            desteği artırdığı görüldü.  
            "Kürtlerin kendi dillerinde eğitim hakkı kabul edilmelidir" 
            önerisine anadili Türkçe olanlar yüzde 27.5 oranında, Kürtçe veya 
            Zazaca olanlar yüzde 85 oranında, anadili bunların dışında bir dil 
            olanlar ise yüzde 47.7 oranında katıldılar.  
            "Kürtlerin kendi dillerinde yayın hakkı kabul edilmelidir" önerisine 
            de anadili Türkçe olanlar yüzde 28.3, Kürtçe veya Zazaca olanlar 
            yüzde 89.5 oranında, anadili bunların dışında bir dil olanlar ise 
            yüzde 47.6 oranında katıldılar. 
            
            Büyük değişme var 
            
            Kürt 
            sorununa dair görüşlerin ne ifade ettiğini daha iyi anlamak ve 
            yorumlayabilmek için bu alanda KONDA'nın daha önceki araştırmasıyla 
            da karşılaştırma yapıldı. 1993'te İstanbul'da yapılan araştırmada da 
            Kürt sorunu ele alınmış, sorunun kaynağı ve çözümleri ile ilgili 
            halkın görüşleri sorulmuştu.  
            İki araştırmada da aynı olan soruları inceleyebilmek için, öncelikle 
            halihazırdaki araştırmanın Türkiye örneklemiyle İstanbul örneklemi 
            karşılaştırıldı. Cevaplar arasında önemli bir fark bulunmadığı, 
            dolayısıyla 1993 İstanbul kent örneklemi ile 2006 Türkiye 
            örneklemini karşılaştırmanın olası olduğu, anlamlı sonuçlar 
            çıkabileceği görüldü.  
            Bu iki örneklem karşılaştırıldığında, Kürtlerin soruna bakışlarında 
            1993'ten 2006'ya çok çarpıcı kaymalar olduğu dikkat çekti. Kürtler 
            arasında "Güneydoğu veya Kürt sorunu Kürtlerin ayrı devlet kurmak 
            istemelerinden kaynaklanmaktadır" fikrine "Doğru" cevabı verenlerin 
            oranı yüzde 41'den yüzde 34.4'e düşmüş, "Yanlış" diyenlerin oranı 
            yüzde 33'den yüzde 65.6'ya çıkmış.  
            "Sorunun kaynağı yabancıların kışkırtmasıdır" görüşüne "Doğru" 
            diyenler yüzde 23'ten yüzde 51.8'e, "Yanlış" diyenlerin oranı yüzde 
            41'den yüzde 48.2'ye yükselmiş.  
            "İlçe ve belediye idarelerine daha çok yetki verilmelidir" çözümüne 
            cevaplardaki kayma da çarpıcı. Kürtler arasında bu çözüm önerisine "Doğru" 
            diyenlerin oranı yüzde 32'den yüzde 84.1'e çıkmış ve "Yanlış" 
            diyenlerin oranı yüzde 23'ten yüzde 15.9'a düşmüş görünüyor. 
            
              
            
            
             
              
            
            Din, dil, 
            kimlik bulgularının gösterdikleri... 
              
  | 
            
                |