| Tuana (Tuwana), 
            Tyana, Kemerhisar, Bahçeli
               
				Tuana (pdf) 
              
              
			
            Eski başkent Tuana uzun sure niçin "suskun" 
            kalmıştır? 
             
            Tarihte Tuana - Tyana başkent olarak kısa kesintilerle uzun yıllar 
            dırenebilmiş, ama IS 10. yüzyılda Bizans yönetimi burayı ihmal 
            edince o da kabuğuna çekilmiştir. 
             
            Yıllar geçtikse başkent kimliğini kaybetmiş, suskunlaşmıştır. Bizce 
            bu suskünlüğun nedeni, burada kurulan devletlerin uygarlıklarını 
            uzun süre yaşatamamış ye da yaşatma olanağı bulamamış olmalarıdır. 
            Tarihten silinip giderken bu topraklarda onlardan üzeri kapanan 
            izler kalmıştır. Umudumuz, bu topraklarda onların izlerinin 
            aranınası, toprak altında ve üstünde çözümlenıneyi ve okunınayı 
            bekleyen pek çok yazıt ve tabletin bulunup çıkarılması, 
            değerlendırilmesidır. Bunun için gönüllü, özverili çalışan uzmanlara 
            gereksinim vardır. 
             
            Başkent olduğu yıllardan bu yana Tuana - Tyana'dan nice kavimlerin, 
            ulusların, devletlerin kralları, imparatorları, prensleri, 
            komutanları gelip geçmiş, konup göçmüştür. Bunların arasında 
            adlarını tarihe iri harflerle yazdıranlar, taşlara, kayalara 
            resimlerini yaptıranlar olmuştur. Örneğin Kral Ursalla gibi. (Warpalavas, 
            İÖ 740 -717). 
             
            Ursalla üzerinde biraz duralım: Tuana bölgesinin beş yerinde, Tanrı 
            Tarhun'la (Tarhunzas) birlikte kayaların yüzeyinde şık giysisi ile 
            Kral Urpalla'nın kabartma resimleri bulunmaktadır. O, bu resimlerde 
            görüldüğü gibi çalışkan insanların temsilcisi olarak Doğa Tanrısı 
            Teşup'un huzuruna varmıştır. Bir elinde ana besinlerin simgesi olan 
            başak, diğer elinde üzüm salkımı tutan bereket, yağmur ve Fırtına 
            Tanrısı Teşup'a bol ürünler verdiği için memnuniyet ve saygısını 
            sunınaktadır. Yüzünde Tuana kralı olmanın mutluluğu ve bu bereketli 
            topraklarda yaşamaktan hoşnut olmanın ifadesi görülmektedır. 
             
            Kral Urpalla'dan yüz yıl sonra Tuana, Asur, Phryg, Kimmer 
            komutanlarıyla karşılaşır. İÖ 609 yılında ünlü Asur Kralı Asarhaddon 
            girer Tuana topraklarına. Ardından Persler gelir. Tuana iki yüzyıl 
            onların egemenliğinde kalır. Ta ki 10 333-4 yılında Büyük İskender 
            ordusu ile Anadolu'ya girip de bu bölgeyi alıncaya dek. 
            Tuana'ya Roma Kralı Osep girince (IS 114) adı "Ösepya" olur. 
            Tuana’ya yönetenler kısa sürelerde değişirler. Tuana - Tya¬na olarak 
            Roma ve Bizans yönetimlerinde zaman parlak donemler yaşar. 
             
            1. yüzyılda Isa'nın havarilerinden kutlu Sent Pol'un ziyaretinden 
            sonra Tyana'ya bilge, filozof Apollonius damgasını vurur. 
            İmparatorlardan Valens, Traianus, Hadriyanus ve Pompulus Tyana'da 
            yaptırdıkları anıt yapıtlarla ünlenirler: Jüpiter Mabedi, Köşk 
            Havuz'un yanındaki Köşk, Olimpik Havuz, Su kemerleri, Hamam... gibi. 
             
            Isa'dan sonra 7. - 10. yüzyıllarda Tyana kenti ve çevresi Arap 
            akınlarıyla sarsılır. Halife Velim, Harun Reşide, Me'mun ve başka 
            Arap komutanları Tyana’ya alıp İslam yönetimine katmak için akın 
            akın gelirler, cami de yaptırmalarına karşın uzun süre kentte 
            kalamazlar, Bizanslılarla Çatışmalar sonucunda kent dokuz kez el 
            değistirir. 
             
            1074 yılında Türk komutanlarından Emir Gazi, Tyana ve çevresini 
            Bizanslılardan alır. Ardından Moğollar ve İlhanlılar gelir bu yöreye. 
            Karamanogullarından sonra 1471'de Tyana bölgesi Osmanlı topraklarına 
            katılır. 
             
            Anadolu'da yaşayan halklar önce Lüvi dilini sonra o kökten gelen 
            Hitit dilini, sonra Helen dili ile Latince'yi daha sonra da Türkçe, 
            Farsça, Arapça karışık Osmanlıca'y konuşurlar. 
             
            Tuana çevresinde yaşayanlar, çok tanrılı devirde, karni üçüz 
            doğuracak gibi şişkin, kalçası yok gibi, gövdesinin alt kısmı yağlı, 
            baldırları, belli belirsiz, omuz ve kolları düzgünce Ana Tanrıya 
            Kıble’yi (Kubaşa) kutsal tanımışlar, ardından Hıristiyanlığı, daha 
            sonra da İslamiyet’i kabul etmişlerdır. 
             
            Tuana - Tyana 1923'ten sonra Niğde-Bor ilçesinin iki yakın köyü 
            Bahçeli (Firavun-Dergah) ve Kemer hisar, birbirine bitişik beldeler 
            olarak bugünlere gelmişlerdır. Kemer hisar beldesinde dört yıldır 'Tyana 
            Senliği' yapılmaktadır. 
             
            Amaç, Tuana - Tyana yi yöreye, gevreye, Türkiye'ye ve dünyaya 
            tanıtmaktır. Bu şölene Tuwanawana (Tuanali) olarak Bahçeli 
            Beldesi'nin de katılması gerekir. Bu nedenle iki komşu, kardeş, 
            belde, Kemer hisar’la Bahçeli beldeleri kesin anlaşmadır. Birlikte 
            çalışmalı, etkinliklerin bir bölümü Bahçelimde, bir bölümü Kemer 
            hisar’da sürdürülmelidır. Yazık ki bu birlikteliğin şimdiye değin 
            sağlanamamış, olduğu, dayanışmanın basit nedenlerle inatlaşmaya 
            varıldığı görülmektedır. Oysa üzerin-de birlikte yaşadıkları bu 
            bölgenin tarihi mirasçısı olan insanlar aynı onur ve kıvancı 
            duymaktadırlar. Geçmişte su yüzünden çıkan kavgalardan, dökülen 
            kanlardan ders alarak barışmak, arzu edilen dostluğu, sevgi ve 
            kardeşliği gerçekleştirmelidırler. 
             
            Duydum ki şimdi istenilen duruma gelinıniştir. 2005 yılında Bahçeli 
            Belediye'si ile Kemer hisar Belediye'si konuşup anlaşmışlar ve bu 
            anlaşmayı meclis üyeleri imzalamışlardır. Bundan böyle birlikte 
            düzenlenecek Tuana şenliği’nin adına yakışır biçimde daha anlamlı, 
            daha kapsamlı, daha görkemli şekilde ele alınacağına inanıyoruz. 
            Tuana - Tyana'da geniş çapta dü¬zenlenecek şölen ve etkinliklere 
            devletin üst düzeydeki yöneticilerinin de katılmalarım, katkılarda 
            bulunınalarını bekliyoruz. Gerçekleştirilecek etkinliklerin iletişim 
            araçlarıyla tüm dünyaya duyurulmasını umuyoruz. Artık, her yıl 
            uzmanlardan, toprakları tarihi hazinelerle dolu, çeşitli 
            uygarlıkların mozaiği olan bu yörede, "uygarlık ve sanat 
            sempozyumları" düzenlemelerini istiyoruz. Sanatçılardan, bir gün 
            burada geçen tarihsel olayların romanlarını yazmalarını, filmlerini 
            yapmalarını, resim sergileri açmalarını, konserler, temsiller 
            vermelerini temenni ediyoruz.sb 
             
  
		
			  
		  
		   |