Amerika ve 
            Avrupa'yı Arkasına Alanlar... 
			
		
		- 22 Temmuz'da AKP yeniden iktidarda... 
             
            - Ve Gül, ABD ve Avrupa'nın alkışlarıyla Köşk'te... 
             
            Amerika ve Avrupa'nın istedikleri bir bir yerine geldi. Kıbrıs'ta da 
            bir şeyler istemişlerdi. Türkiye'nin tarafındakiler bir bir 
            iktidardan indirildiler. Denktaş, AKP'ye tasfiye ettirildi, bunu 
            ekranlarda kendisi de söyledi. 
             
            Yerine, Washington ve Brüksel'in istediklerini yapan M. Ali Talat 
            kondu. 
             
            Amerikayı ve Avrupa'yı arkalarına alan siyasiler, şeriatçılar, 
            işadamları.. hatta kimi generaller askeri ya da sivil darbelerle 
            iktidara taşınıyorlar. 
             
            - Amaçları ne, onları iktidara getirmek mi? O, bir araç; amaç ABD ve 
            AB'nin taleplerinin yerine getirilmesi. Emperyalizmin desteğini 
            arkanıza alırsanız tabii ki taleplerini yerine getireceksiniz. 
             
             
            Ya karşılığında verilenler? 
             
            ABD ve AB'yi arkalarına alanlar neleri vermek zorundalar? Kendi 
            namusları dışında da çok şey var... 
             
            - Güneydoğu'dan vazgeçmek kaçınılmaz olur, diyet ödemek zorundadır... 
             
            - Olmayan Ermeni soykırımını sırf onlar istedi diye kabul 
            edeceksiniz. Türkiye'ye bir boyunduruk daha taktırıp Sevr'e yumuşak 
            geçişi sağlayacaksınız. 
             
            - Fener Patrikhanesi'ni Vatikanlaştırıp Batı emperyalizmine ve 
            Hıristiyan âlemine hizmet edeceksiniz. 
             
            Washington'un emrindeki Patrikhane, Rusya ve Ukrayna'yı içerden 
            çökertebilecek. 
             
            - BOP'a hizmet uğruna "Sünni yeşil kuşağın" bir parçası olacak 
            İslamcı düzeni emperyalizm adına gerçekleştirip, bir taşla iki kuş 
            vuracaksınız: Bir sana, bir bana... 
             
            Bu kuşak Washington ve Brüksel'in eline bir kırbaç gibi sunulacak. 
            Emperyalizm, bu kırbacı şaklatarak bölgeyi şeriatçı işbirlikçilerle 
            yönetecek. 
             
            - İşin bir de "ganimet" yönü var; cumhuriyetin içini boşaltırken "iktisadi 
            parçalarını" da emperyalizmle paylaşacaksınız. Bir sana... Bir bana... 
             
            - Birincisini yıkıp yerine, "İslam cumhuriyetini" getireceksiniz. 
            Şeriat düzeni, tarikatlar, cemaatler, şeyhler, imamlar sisteme yavaş 
            yavaş, sindire sindire yerleşecekler... 
             
            İşbirlikçi büyük sermaye ve bölücüler de yeni İslam cumhuriyetindeki 
            yerlerini alacaklar... 
             
            - Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin tasfiyesi konusunda en büyük engel 
            TSK. 
             
            ABD ve AB'yi arkalarına alan şeriatçılar onu aşmak istiyorlar. 
            Bölücüler en büyük destekçileri. 
             
            - Süreç bugün yürüyor. ABD ve AB'nin himayesi altına girenler 
            bedelini ödemek istiyorlar. 
             
            Kıbrıs'ta, Patrikhane'de, Güneydoğu'da, sözde soykırım tasarılarında 
            istenenler verilmeli... 
             
             
            Kutlu olsun mu diyelim? Kime? 
             
            Abdullah Gül Köşk'e çıkarıldı, biz şimdi kimi kutlayalım? 
             
            - AKP'ye ve Gül'e destek veren Amerika ve Avrupa'yı mı kutlayalım? 
            İstediğiniz oldu mu diyelim? 
             
            - Dışardan destek verenler arasında Yunanistan ve Rumlar yok muydu? 
            Ermeni diyasporası, Talabani, Barzani yok muydu? Yoksa onları mı 
            kutlamamız gerek? 
             
            Sadece AKP'nin ve dış destekçilerinin sevindiği bir sonuç. Öyle bir 
            sonuç ki Türkiye daha fazla gerilecek; kutuplaşmalar artacak. 
             
            - Bir yandan ABD ve AB'nin taleplerini, iktidar karşılamaya 
            çalışacak; 
             
            - Öte yandan "öngördüğü düzeni" gerçekleştirmek için adımlar atacak. 
             
            Her iki faktör de Türkiye'yi gerecek ve kutuplaşmayı arttıracak. 
             
            Cumhuriyeti ve değerlerini gerçekten korumak isteyen bütün 
            kurumların ve çevrelerin işbirliği yapma zamanı... 
             
            Türkiye şu anda emperyalizmle yüzleşmeye başlamıştır. Cepheye 
            sürülmüş ordular yok, silahlar yok. Ama vücudumuz sıcak, ateş gibi, 
            yanıyoruz. Mikroplara karşı güçler içten içe savaşıyor aslında... 
             
            Vücudumuza mikroplar şırınga edilmiş, onlardan kurtulmaya 
            çalışıyoruz. Başımız dik, aklımız yerinde, adalemiz güçlü olmak 
            zorunda: Kendimizi toparlamalıyız. 
             
            Emperyalizmin aşıladığı mikroplardan kurtulmak zorundayız. Sağcısı 
            solcusu, imanlısı imansızı, herkesin ortak düşmanı emperyalizmdir 
            çünkü.. ondan büyük düşman yok... 
             
            Erol MANİSALI  
		
						
		
		
						
		
		
			  
		
						 
		
		
		
		   |