"Orducu Sosyalist"
		
		Hey gidi Yalçın Küçük Hocam, gene öyle bir söz etti ki anlı şanlı köşe yazarları 
MARX'ı okumak zorunda kaldılar.  
 
Yalçın Hoca, siyasal görüşünün sorulması üzerine "BEN ORDUCU SOSYALİSTİM." 
deyiverdi... Soran kişi elbet hatalı... Yalçın Hoca'nın bin yıldır tavrı hep bu 
ya...  
 
Şimdi milim gram Marksizme bulaşmamış köşe yazarlarımız "Marks'ın ne denli 
demokrat olduğunu, ve onda "orducu sosyalist" gibi bir kavramın olmadığını 
yazarak Yalçın Hoca'yı gene "ÇATLAK PREFOSÖR" ilan ediverdiler...  
 
Yalçın Hoca bin yıldır (sanırım 1938 doğumludur, Baykal'la aynı yaşta..) "sosyalisttir" 
ve bin yıldır hep aynı şeyi söyler. Söylediği yeni bir şey değil. Yalçın Küçük 
hep "ORDUDAN BİR SOSYALİST DEVRİM" beklemiştir. Şöyle BAAS TARZI bir SOL DEVRİM. 
(Tarihin garip cilvesi ordu ne zaman idare el koysa en başta içeri alınanlardan 
biri de Yalçın Küçük olmuştur... )  
 
Peki şimdi işin teorisine göz atalım. Marksizm'de gerçekten bir ORDUDAN BEKLENEN 
SOSYALİZM yoktur. Marks, orduyu diğer kurumlar gibi DEVLETİN (yani burjuva 
iktidarının) bir gücü görmüştür hep. Devlet (yani burjuva yani kapitalizm) 
gerekirse ORDUYU işçi sınıfı üzerine sürecek güçtedir. Marks, kapitalizmin kendi 
kendine çökeceğini düşünmüştür hep. Elbet, teorisini yaşadığı dönemin İngiltere 
ve Almanya'sına göre düşünüp kurduğundan (gelişmiş kapitalist ülkeler bunlar o 
dönemde. İşçi sınıfının en çok ve en iyi örgütlendiği ülkeler...) bunlar aşırı 
tüketim sonucu, kendi kendilerini bitirecekler (şimdiki krizler) burjuva bir 
yandan işçi sınıfına en az ücret verme peşindeyken, bir yandan da ürettiği 
malların işçi sınınıfı (tüketiciler yani) tarafından alınmasını isteyecek, bu 
büyük çelişki zaten kapitalizmi çökertecektir... Bu nedenle DEVRİMİ hep 
İNGİLTERE veya ALMANYA'dan beklemiştir Marks.  
 
Ama MARKS'ın bu öngörüsü gerçekleşmez. Devrim, neredeyse işçi sınıfı en az olan 
RUSYA'da, ardından da işçi sınıfı neredeyse hiç olmayan ÇİN'de gerçekleşir... 
MARKS'ın dönemi gereği bilmediği ve çözemediği bir şey vardır "EMPERYALİZM"... 
İngiltere ve Almanya "emperyalizm" dönemi yaşadıklarından (doğu ve ortadoğudan 
sömürerek bedava aldıklarını, kendi halklarına en ucuza sunduklarından) bu 
ülkelerinin işçi sınıfı "DEVRİM" falan düşünmez... Çünkü artık "zincirlerinden 
başka kaybedecek" evleri, arabaları, bir aileleri vardır...  
 
"EMPERYALİZM"i ilk çözen TROÇKİ'dir. Hani o koca KIZIL ORDU kurucusu... "EMPERYALİZM" 
diye bir kitap da yazmıştır da, sonradan bu kitap Sovyet devrimi lideri LENİN'e 
atfedilmiştir... Zaten Sovyetler'de Lenin sonrası dönemde (Stalin döneminde) 
Troçki Stalin tarafından öldürülecektir...  
 
İşçi sınıfı olmadan oluşan bu iki devrim de (Rus ve Çin) MARKS'ın hiç aklına 
gelmediği bir süreci oluşturur. Sözde işçi sınıfı önderi bir KOMÜNİST PARTİSİ 
ÖNDERLİĞİ. Bunun da zorulu sonucu DİKTATÖRLÜK... Bu iki sözde MARKSİST İHTİLAL 
yapan iki ülke bir süre sonra bir DİKTATÖRLÜĞE dönüşmüş, bir de STALİN 
tarafından bunun teorisi gerçekleştirilmiştir: "Sözde sosyalist devrimin 
gerçekleşmesi için bir süre "PROLETARYA DİKTATÖRLÜĞÜNE" ihtiyaç vardır. Burjuva 
devletin hukuksal ve ahlaksal kurumları, burjuva devlet yıkılsa da hemen 
yıkılmayacağından bu diktatörlük gereklidir."  
 
Bu PROLETARYA DİKTATÖRLÜĞÜ bir süre sonra Sovyetlerde STALİN, Çin'de MAO diktatörlüğüne dönüşmüştür elbet...  
 
MARKS devrimi, en gelişmiş ülkelerden bekliyordu. Olmadı...Devrim gelişmemiş, 
işçi sınıfı olmayan ülkelerde gerçekleşti. Sonları diktatörlük oldu...   
 
İşte bu iki ülkede oluşan devrimleri, sonradan Sovyet işgali ile orta Avrupa 
ülkelerinde oluşan (Macaristan, Çekoslavakya, Bulgaristan, Romanya vb) 
devrimleri gören ve bilen Türk sosyalistlerin bazıları kendi ülkelerinin de (Yani 
Türkiye'nin) işçi sınıfı olmadığını ya da olsa da bilinçli olmadığını düşününce, 
devrimi İŞÇİ SINIFI'ndan çok SOSYALİST BİR ORDU nun gerçekleştireceğine inanmaya 
başlamışlardır. 1960 ihtilali, de bunun önünü açınca; (nereden bakılırsa 
bakılsın 1960 "demokrat" bir anayasa doğurmuştur... Elbet, üç siyasinin asılması 
saçmalığını onaylamıyorum.) ORDU'dan 1960 sonrası bir SOL DARBE bekleyenler 
oluşmuştur...  
 
Çünkü, Türk işçi sınıfının "sosyalist bir devrim" yapacağı falan yoktur. Tam 
tersine Türk işçi sınıfı 1977 seçimlerinde ancak ECEVİT'e oy atacak kadar solcu 
olmuş; oylarını genellikle SAĞCI partilere atmıştır. Koca TÜRK-İŞ açıkça olmasa 
da hep SAĞCI partileri desteklemiştir... DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları 
Federasyonu) ise dediğim gib TİP (İşçi Partisi)'ne bile oy atmamış, ancak CHP'li 
olmuştur o da bir seçimde...  
 
İşte ne Türk halkından, ne de Türk işçi sınıfından bir halt olmayacağını düşünen 
bazı aydınlar, sosyalist bir devrimin yine ORDU tarafından yapılacağını 
düşündüren budur... Bu aydınlar arasında en önemlileri de aklımda olanlar YALÇIN 
KÜÇÜK, İLHAN SELÇUK, DOĞAN AVCIOĞLU'dur. Bu aydınlar arasına bir ara AZİZ 
NESİN'de girip çıkmıştır...  
 
Bu aydınlar düşüncelerini hiç gizlememişler, ORDUDAN HEP BİR SOSYALİST DEVRİM 
beklediklerini yazıp durmuşlardır... Hele Yalçın Küçük Hoca, hâlâ ve umutla 
beklemektedir bu devrimi...  
 
Ordudan hep bir "SOSYALİST" devrim bekleyip ORDU'nun yaptığı her darbede içeri 
alınan YALÇIN KÜÇÜK HOCA, gene de yaşı 71'i bulmasına rağmen ordudan böylesi bir 
eylemi beklediğini "BEN ORDUCU BİR SOSYALİSTİM" diyerek dile getirmektedir...
 
 
Yalçın Küçük Hoca' bin yıldır aynı şeyi söyler...  
 
Şimdi Yalçın Hoca'nın dediklerini yeni duymuş gibi "AAAA, bu MARKSİZM'de YOK" 
diyen anlı şanlı köşe yazarları benim neredeyse bu blog yazısında bir 150 yılını 
anlattığım dünyanın ve Türkiye'nin "SOSYALİST DEVRİM" macerasını demek hiç 
bilmemektedirler...  
 
Yalçın Hoca, benim aklımın erdiğinden beri aynı şeyi savunur ya... (yaşım 50)
 
 
Şimdi yaşları benden fazla olan köşe yazarlarımız, Yalçın Hoca'nın "ORDUCU 
SOSYALİSTİM" lafını yeni duymuş gibi, "aaa ama bu demokrat değil..." lafları 
etmektedir...  
 
Yalçın Küçük ve onun nesli "demokrat" yolla -yani seçimle- iktidara gelen 
ALLENDE'nin de ABD tarafından nasıl başkanlık sarayı bombalanarak öldürüldüğünü 
ŞİLİ'de bilir... SOSYALİST Allende'ye en büyük darbeyi kim vurmuş ve ülke 
ekonomisini çökertmiştir bilir misiniz? GREVE GİDEN ŞİLİ İŞÇİ SINIFI... Ya...
 
 
Ben Yalçın HOCA'yı en azından ANLIYORUM...  
 
"ÇATLAK PROFESÖR" diye dalga geçeceğinize bu insanı en azından anlamaya 
çalışsanız koca köşe yazarlarımız...  
 
Haberiniz olsa, yazdığınız gazetenin bir köşesinde yazı yazsa Yalçın Küçük, sizi 
okuyan olmaz be... ANLADINIZ... 
 
Uğur Kesici  
		
						
		
		
						
		
		
			  
		
						 
		
		
		
		 |