| 
 
Up  Darbeı  Siville  Norm  Suç  Musluman
 
 |  | 
      
        
          
            |   | 
            
            Şeriatın ve 
			Terörün Ilımlısı  
			 
			- Ilımlı İslam ürkütmeyen İslam, yavaş yavaş giydirilen şeriat 
			düzeni mi? Önce türban sonra sarık daha sonra da kara çarşaf mı? 
			 
			 
			- Kurbağayı sıçratmadan, yavaş yavaş alıştıra alıştıra kaynatmak 
			gibi... 
			 
			- Şeriatçıların penceresinden olay böyle. Malezya'da olduğu gibi 
			önce ılımlısından başlayarak işi "oruç müfettişlerine" kadar 
			götürmek... Faşizmin içine din sopasını da yerleştirmek... 
			 
			- Ancak ABD ve AB için ılımlı İslamın anlamı çok farklı. Onlara göre 
			İslam ikiye ayrılıyor; ABD ve AB'nin istediklerini yapmayanlara "radikal 
			İslam" diyorlar. İşbirliği yapıp emperyalizmin maşası olan İslamcı 
			siyasilere ise "ılımlı" adını uygun görmüşler.  
			 
			- İran ve S. Arabistan örneklerinde olduğu gibi; her ikisi de şeriat 
			düzeni içinde. İşbirlikçi olan ılımlı; ABD'nin emrine girmeyen ve 
			kendi ulusal çıkarlarını koruyan İran ise radikal İslam sayılıyor; 
			emperyalizm için tabii... 
			 
			Tek ölçü işbirlikçilik; sömürgeci ile işbirliği yapana, "işbirlikçi 
			demeye utandıkları için", ılımlı sözcüğünü uygun görüyorlar. 
			Köktendinci kimliğini örtmek için ve "biraz anlamında, ılımlı" 
			diyorlar... Biraz hamile gibi bir şey işte... 
			 
			Benim şeriatçılarım, benim teröristlerim... 
			PKK, Amerika'nın gözünde "ılımlı terör örgütü" değil mi? Kırmızı 
			çizgi işbirlikçilikten geçiyor. İşbirlikçiyse ılımlı; değilse 
			radikal... Amerika'nın "bizim çocuklar" dediği generalleri, 
			köktendincileri, teröristleri, patronları hepsi de ılımlı; çünkü 
			emperyalizmin emrindeler. Hepsi de Amerika'ya gebe... 
			 
			George Bush yıllar önce söylemedi mi? 
			 
			- Ya benim yanımda ve emrimdesin; 
			 
			- Ya da benim karşımda... 
			 
			İşte köktendincilerin ve teröristin ılımlısı da böyle. ABD'nin 
			emrindeyse ılımlı İslam ve ılımlı terörist adını alıyor. 
			 
			- Necmettin Erbakan Amerika'nın emrine girmeyip ona karşı çıktığı 
			için radikal İslamdan sayıldı ve 28 Şubat süreci ile tasfiye edildi. 
			 
			- Yerine işbirliğini kabul edenler getirildi. ABD tarafından onların 
			kimliklerine "ılımlı İslam" yazıldı. 
			 
			- PEJAK ve PKK, ABD tarafından "ılımlı teröristler" olarak kabul 
			edilirler. Diplomatik dille, biraz kınanmalarına karşın ABD ve 
			AB'den silah, eğitim, para ve siyasal destek alırlar. 
			 
			Herkes kendi yolunda... 
			- ABD ve AB şeriatçılara ve teröristlere "ılımlı" adını vererek 
			onları Büyük Ortadoğu Projesi için bir maşa gibi kullanır. 
			 
			- Kendini kullandıran köktendinciler, karşılığında, şeriatçı bir 
			düzen kurma yolunda destek alırlar. 
			 
			- Ayrılıkçı teröristler ise, Batı emperyalizminin, "böl ve yönet" 
			kuralı ile örtüşerek kendi yollarında ilerlemeyi sürdürürler. 
			 
			Sömürgeciler, köktendinciler ve teröristler Türkiye'de ve bölgede 
			böylesine bir işbirliği içindedirler. Her biri kendi amacı 
			doğrultusunda ilerlemeye çalışır. 
			 
			Ya arada kalanlar!.. 
			Bu arada işbirlikçi büyük sermaye çevreleri çelişkili bir konuma 
			düşerler: 
			 
			- Bir yandan Türkiye'ye ve bölgeye Washington'in ve Brüksel'in gözü 
			ile bakmak zorundadırlar. Çünkü kaderlerini vahşi kapitalizm ile 
			bütünleştirmişlerdir. Batı kapitalizminin bölgedeki ve Türkiye'deki 
			bağlı değişkeni konumundadırlar. 
			 
			- Ancak bunu yaparken Türkiye'deki köktendinciler ve bölücülerle 
			işbirliği yaparak "ülkedeki oligarşiyi onlarla paylaşmaları gerekir". 
			 
			Washington ve Brüksel'in emrinde, Batı ile paylaşmaya itiraz 
			etmezler; ancak köktendinciler ve bölücülerle paylaşımda sorun 
			yaşamaya başlarlar; çelişkileri su yüzüne çıkar. 
			 
			O zaman da kendi takımlarından popüler birini sahneye sürüp, "mahalle 
			baskısı var..." diye feryada başlarlar. 
			 
			Batı'nın güdümünde olarak, "aynı oligarşi içinde yer aldıkları halde", 
			oligarşinin diğer ortaklarını "ısmarlama düşünürlere" şikâyet 
			ettirirler!.. 
			 
			Bütün sorun, emperyalizmle işbirliğindedir. İşbirliğine başladıktan 
			sonra "sömürgecilerin dayatmalarını ayıklamanıza izin vermezler". 
			 
			İşbirliği içindeyseniz "köktendinci, bölücü ve büyük sermaye için 
			proje, bir bütündür" . Hatta büyük sermaye, şeriatçılardan ve 
			bölücülerden daha da zor duruma düşer. Çünkü diğer ortakların 
			yaptığı gibi takıyye yapma olanağı yoktur. 
			 
			Şeriatçı ve bölücü kendi yolunda ilerleme olanağına sahipken, büyük 
			sermaye, organik olarak Batı kapitalizminin bir parçası durumundadır; 
			manevra olanağı yoktur. 
			 
			Oligarşi içindeki çatlama kaçınılmazdır...  
			 
  | 
            
                | 
           
          
            
            Erol MANİSALI, BIÇAK SIRTI   
  | 
           
          
            | 
    | 
           
          
            | 
              | 
           
          
            | 
              | 
           
          
            |   | 
           
          
            | 
              | 
           
          
            | 
              | 
           
          
            | 
              | 
           
          
            | 
              | 
           
          
            | 
              | 
           
          
            |   | 
           
          
            |   | 
           
          
            |   | 
           
         
 
 |